Özet
Tıp, insanlığı hastalık bağlamında anlama sanatıdır. Nitelikli bir
tıp doktoru olmanın temel şartı, yeterli bilimsel bilgiye sahip iyi bir sanatçı
olmaktır. Ne sadece bilimsel bilgi ne de tek başına sanat veya beşeri bilimler
hastayı iyileştirmeye yetmez. Tıbbi beşeri bilimler öğrencisini daha insancıl
(yardımsever, sempatik ve insan refahı için endişelenen bireyler) yapmaktadır.
Tıbbi beşeri bilimler kavramı öncesinde medikalizayon kavramı hakim
iken günümüzde beşeri bilimlerin etkisi ile biyopsikosoyal kavram ön plana
çıkmaktadır. Dünyadaki birçok tıp fakültesi; felsefe, etik, edebiyat, tiyatro
ve sanat gibi disiplinler aracılığıyla 1950’lerden itibaren tıp eğitim
müfredatına beşeri bilimleri entegre etmiştir. Tıbbi beşeri bilimler birçok
fakültede multidisipliner uygulansa da interdisipliner bir yapıdır. Yapılan
çalışmalardan ve edinilen deneyimlerden anlaşıldığı üzere hekimler hastaları
ile ilk teması yaşamadan tıbbi beşeri bilimlerle bakış açısını kazanmış
olmaları gerekmektedir.
Tıbbi beşeri bilimler Türkiye’de 2000’li yıllara kadar ihmal edilse
de, bu süreçten sonra tıp fakültelerinin hızla eğitim programlarına ya da
seçmeli ders olarak müfredatlarına girmeye başlamıştır. Tıbbi beşeri bilimler,
hekimlere eleştirel ve yansıtıcı düşünce becerileri, kişilik ve ahlaki gelişim,
tıbbi sorun ve küresel olaylar hakkında farklı perspektif geliştirebilme
özelliği kazandırır.
Tıp eğitimcilerin en büyük görevi artan bilgi yüküne rağmen, duygu
yoksunu ve sağır hekim sayısını minimuma indirmektir. Bunu da tıbbi beşeri bilimleri
tıp eğitim müfredatına entegre ederek sağlamak mümkündür.
Journal Section | Review |
---|---|
Authors | |
Publication Date | September 30, 2017 |
Submission Date | March 23, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 16 Issue: 49 |