Kaynaklarda
iyi bir tahsil gördüğüne dair bilgiler olan ve Ankaralı İsmail Rüsuhi Dede’nin
sohbetleri ile Mevlevi tekkelerindeki semâ törenlerine katılan Cevrî şair ve
hattât (güzel yazı ustası) olarak tanınmıştır. Güzel yazı yazmadaki yeteneği, onun Divan-ı Hümayun kâtipliği
yapmasını ve iyi bir ömür sürmesini sağlamıştır. Devlet büyüklerine yazdığı
kitapların karşılığı olarak aldığı câizelerle de minnetsiz bir şekilde
yaşamıştır. Kaynaklarda Cevrî’nin tasavvufa da ilgi duyarak Mevlevîlik tarîkatına
girdiği belirtilir. Yusuf Sine-çâk’ın Cezîre-i Mesnevi’sine yazdığı Aynü’l-füyûz adlı eseri ile Hall-i Tahkîkāt, şairin Mevleviliğini
isbat eden delillerdir. Hall-i Tahkîkāt adlı
eseri Mevlânâ’nın Mesnevî’sinden seçtiği 40 beytin şerhi niteliğinde bir
eserdir. Aynü’l-Füyûz Mevlevîlik
hakkında bilgi vermek, tarîkata yeni girenlere yol göstermek, derviş ve
sâliklerin bilmesi ve dikkat etmesi gereken hususları anlatmak için yazılmıştır.
Cevrî’nin
Hall-i Tahkîkāt ve Aynü’l-füyûz adlı eserlerini içeren
yazma İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, K 600’de kayıtlı olup
82 varaktan ibârettir. Eserin dış kapaktan sonra gelen yedi varağı boştur. İlk
üç varakta ait olduğu kütüphane adı, kaşesi ve mührü ile Farsça bazı beyitler
vardır. Eser 8. varakta başlayıp 79.
varakta sona ermektedir. 80. varak boş olup 81 ve 82. varaklarda Osmanlıca bazı
yazılar ve yazıların yanında Arapça rakamlar vardır. 8 ila 79. varaklar
arasında yer alan eser yaklaşık 71 varaklık bir hacme sahiptir. Her bir varak
a-b yüzü olmak üzere ortalama 35-36 beyitten ibarettir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2019 |
Submission Date | April 1, 2019 |
Acceptance Date | April 2, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 8 Issue: 1 |