MÖ VI. yüzyılda Antik Yunan’da Attica bölgesinde ortaya çıkan tragedya, çatışma kavramı üzerinden geliştiğinden dolayı hem düşünsel hem estetik anlamda insan yaşamını önemli ölçüde etkilemiştir. Kimi kesintilere rağmen daha sonraki süreçte, modern dönemde de varlığını sürdürecek olan tragedya, yazınsal alanda bireyin doğuşuna katkıda bulunacak olan roman gibi modern türlerin ortaya çıkmasında da pay sahibi olacaktır. Tragedyalardaki trajik kavramı, sadece sanatçıların ilgilendiği bir konu değildir; düşünsel boyutundan dolayı pek çok filozofun da ilgisini çekmiştir. Max Scheler de trajik kavramı üzerine çalışma yapmış filozoflardan biridir. Bu çalışmada öncelikle Max Scheler’in trajik kuramının temel kavramlarının çerçevesi belirlenmiş ve bu doğrultuda Gabriel Garcia Marquez’in Kırmızı Pazartesi adlı romanın trajik imkânı tartışılmıştır. Ana kahraman olan Santiago üzerinden değil de cinayetin katilleri olan Pablo ve Pedro Vicario kardeşler açısından ele alındığında romanın, trajik bir metnin temel özellerine sahip olduğu görülmüştür. Modern dönemde trajik bir metnin yazılıp yazılamayacağı sorunu açısından da romana bakıldığında trajik durumun saf bir şekilde romanda yer almadığı, trajiğin kimi zaman ironik bir durum yarattığı görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2021 |
Submission Date | February 14, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 10 Issue: 3 |