Bir toplumda adaletin sağlanabilmesi için bireylerin
adalet duygusuna sahip olması önemlidir. Adalet duygusunun oluşması erken
çocukluk döneminden itibaren başlar. Çocuklar bu erken dönemden itibaren duyu
sistemleriyle hem kendi ihtiyaçlarını hem de çevrelerinin beklentilerini
tanırlar. Tüm bunlara verdikleri tepkilerden oluşan davranışlarının sağlıklı
gelişimi farklı gelişim parametrelerinin uyumu ve bütünlük içinde olmasına
bağlıdır. Duygu durumlarının oluşmaya başladığı bu gelişim sürecinin yaşandığı
fiziksel ve duygusal ortamı aile sağlar. Adalet kavramını ele alan pek çok
yaklaşım, çoğu zaman adaletin toplumsal boyutuna odaklanırken adalet duygusunun
tekil insan için oluşmaya başladığı aile kurumunun göz ardı etmiştir. Çocuk
Hakları Sözleşmesi gibi önemli değerler ortaya koyan uluslararası
organizasyonlar - eşitsizlik ve ekonomik kısıtlamalar belirleyici olduğunda -
uygulamada işlevsiz kalmıştır. Bu çalışmada bazı adalet tanımlarına ve çocuk
haklarına değinilmiş ve kişinin adalet duygusunun oluşmasında önemli yere sahip
olan anne rahmi ve erken çocukluk dönemlerindeki ebeveyn davranışlarına dikkat
çekilmek istenmiştir. Şiddet unsurunun etkileri özellikle tartışılmıştır.
Yetenekleri geliştikçe, ihtiyaçları ve beklentileri arttıkça hak ettikleri de
artmaya başlayan çocukların adalet duyguları, bu erken dönemden başlayarak
haklarını ne kadar elde edebildikleriyle ilişkili olarak gelişir. Bu çalışmanın
amacı, ebeveynlerin anne rahmi ve erken bebeklik dönemi dâhil olmak üzere
çocuklarına yönelttikleri duyguların, gösterdikleri davranışların, rızık
dağıtmadaki aracı rollerinin, kişinin adalet duygusunun gelişmesine nasıl etki
edebileceğini ortaya koymaktır. Çalışma, bu amaçla, ebeveynlerin planlı ya da
plansız başlayan gebelik sürecinden itibaren çocuklarıyla ilişki içinde
oldukları her durumda yapma(ma)ları gerekenler hakkında öneriler de
içermektedir.
Adalet şiddet planlı gebelik plansız gebelik anne rahmi rızık dağıtımı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 1 |