Abstract
Burada tarif edilen mıntaka, Kuzey Anadolu iltivaları ile Güney Anad¬olu iltivaları arasında bulunan ara sahasının bir kısmıdır. Kırşehir masifi, Yukarı Sakarya masifi ve Akdağ masifi gibi kristalin ve plütonik sahrelerden müteşekkil olan eski masifler, bu bölgenin temelini teşkil etmektedirler. Bunlara benziyen eski masifler muhtemel olarak Tuz Gölü ve Konya havzalarının genç (Neojen - Kuaterner) teressüpları ile örtülüdürler. Alpin ana iltivalarından ayırmış olan kol iltivaları, masifler arasındaki tam rijit olmıyan sahalara girmektedirler. Meselâ: Ankara ve Çorum yelpazeleri, Boz Dağlar Silsilesi. Eski masifler, ekseriyetle, Tuz Gölü havzasının doğu kenarından geçen fay gibi tektonik arızalar tarafından çevrilmiştirler. Böylece, iki alpin ana uçları arasında bulunan ara bölgesi, hakiki bir ara strüktürleri şebekesi (fay ve iltivalar) tarafından kaplıdır. Eski masiflerin kenarlarına veya komşu alpin iltivalarına müvazi olan bu strüktürler, çeşitli tektonik nazariyelerin sebebi olmuşturlar.
Muhtemelen kısa olan bir Üst Kretase transgresyonundan maada (Tuz Gölünün kuzey-doğusunda inkişaf eden Hippurit'li kalker), Mesozoik denizi Orta Anadolu'ya girmemiştir. Buna nazaran daha uzun bir zaman süren Lütesyen transgresyonu tarafından bırakılmış teressüpler, bölgemiz¬in birçok yerlerinde keşfedilmiştir.
Bölgemizin en mühim kısımları Eosen'den sonraki tabakalar tarafından örtülmüştür: Kuaterner tatlı su (veya hafifçe somatr), Neojen tatlı su ve jipsli-tuzlu Oligosen yatakları bölgemizin havzalarını doldurmakta, hatta eski masiflerin bazı kısımlarını örtmektedirler.
Alpin orojenik hareket safhasından sonra meydana gelmiş şakulî kratojenik hareketler, bölgemizin tektonik strüktürlerine hakimdirler. Bu kratojenik arızaların bazılarının çok genç olması, Üst Neojen tabakalarını ihlâl eden faylar tarafından gösterilmiştir. Hattâ, Konya havzasındaki Neojen ile Kuaterner tabakaları arasında 400 metreyi aşan bir şakulî atımı gösteren bir dislokasyon tesbit edilmiştir. Bunun gibi genç tektonik arızalar da Kırşehir-Yerköy ve Ilgın mıntakalarındaki sismik faaliyetin sebebidirler.