Türkiye’nin Neotektoniği ile ilgili araştırmaların tümünde Batı Anadolu ayrı bir bölge olarak kabul edilmektedir. Neotektonik dönem, bazı araştırıcılara göre Üst Oligosen; bazılarına göre ise Üst Miyosen’de başlamakta ve günümüze kadar devam etmektedir. Bölgenin bu süreçte Kuzey-Güney yönde genişlediği kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak Doğu-Batı genel gidişli grabenler oluşmaktadır. Bu yorumda, Kuzey-Güney yönlü uzamanın ortaya çıkmasına neden olan normal fayların sıyrılma (detachment) fayı niteliğine ulaştığı savunulmaktadır. Arazi çalışmalarında izlenebildiği gibi bu dönemde kıvrımlar, doğrultu atımlı faylar da gelişmiştir. Aynı şekilde yalın graben sistemi ile açıklanamayacak dönem çökellerinin havza geometrisi ve boyutları da söz konusudur. Volkanizmanın kimyası ile yüzeylendiği alanlarda aykırılıklar bulunmaktadır. Henüz bu tür sorunlara açıklık getirilememiştir. Neotektonik dönemin evrimi ile ilgili zaman-mekân-neden ilişkisi kurularak yapılan açıklamalar soyut modellemeden öteye gidememektedir.
Bu makalede, bugüne kadar önerilen modellerdeki tartışmalara çözüm amaçlı farklı bir yaklaşım modeli önerilmektedir. Öneri, Batı Anadolu’nun Neotektoniğini anlayabilmek için bölgenin günümüzdeki deformasyon şeklini ortaya çıkarmak ve geriye doğru geliştirerek neotektonik evrimi anlatma ilkesine dayanmaktadır.
Günümüzde Batı Anadolu olarak tanımlanan tektonik bölge, doğuda Kuzeybatı-Güneydoğu doğrultulu Bursa-Eskişehir-Afyon ile Kuzeydoğu-Güneybatı doğrultulu Muğla-Afyon Fay Zonları arasında kalan, batıya doğru açılan devrik “V” içindeki bir alanı kaplamaktadır. Bölge, batıya ilerleme esnasında; bölgede var olan litolojik farklılık, paleotektonik yapılar, volkanizma vb. nedenlerle levha içi bloklara ayrılmaktadır. Birbirinden ayrılan bu blokların farklı hareketleri sonucunda bölge deformasyona uğramaktadır. Ayrılan blokların boyutları, hareket hızları ve yönleri bu farklı hareketleri yönlendiren önemli etkenlerdir. Bloklarda ortaya çıkan farklı hareketlerle; blok sınırlarında normal, ters ve doğrultu atımlı faylar ile açılma çatlakları ortaya çıkmaktadır. Bu modelde aynı fay düzleminin farklı yerlerinde değişik hareketler gözlenebilmektedir. Yine bölgede eş yaşta birbirine paralel; fakat farklı yönde hareket eden yapılar da bulunabilmektedir. Blok hareketlerinin toplamında bölge Batı-Güneybatıya doğru ilerlemektedir. Bloklar arasında meydana gelen açılmalarda yer yer graben geometrisine ulaşanlar bulunmaktadır.
Önerilen bu modele göre; Batı Anadolu’da günümüzde gözlenen Doğu-Batı gidişli grabenlerin, Kuzey-Güney yönlü genişlemenin ürünü olmadığı sonucuna ulaşılabilir. Günümüzde, yörede en fazla açılma devrik “V” şeklindeki bloğun doğu sınırlarındadır. Sınırın kuzeyinde Kula Volkanitleri, güneyde Pamukkale yöresinde yoğun termal çıkışlar görülmektedir. 1995 Dinar Depremi’nde 10 km uzunluğundaki kırılma ile Sarıgöl’deki asismik deformasyon hareketleri açılma çatlakları niteliğindedir.
Erdinç Yiğitbaş, Selim Özalp, Cengiz Tapırdamaz ve Semih Ergintav makalenin farklı bölümlerinde istenilen sonuca varmak için katkıda bulunarak fikirleriyle bizi yönlendirmişlerdir. Yücel Yılmaz, Hasan Sözbilir, Orhan Tatar ve Cahit Helvacı makalenin bilimsel değerini artırmak için katkı sunmuşlardır. Makalenin yayın hâline getirilmesinde verdikleri katkılarından dolayı teşekkür etmeyi borç biliriz.
All research on neotectonics in Turkey accepts Western Anatolia as a distinct, separate region in which the neotectonic period began in Upper Oligocene, according to some researchers, and in Upper Miocene according to others, and has continued up to the present day. The region expanded in a north-south direction during this process grabens were formed, generally with an east-west orientation.
In this interpretation, the normal faults causing a north-south oriented extension are proposed to have detachment fault characteristics. As observed in field studies, fold and strike-slip faults developed during this period but the sedimentary basin geometry and dimensions cannot be explained by a simple graben system. There are outliers in terms of the chemistry of volcanism in outcropping areas. Explanations for these inconsistencies have yet to be found and those based on time-space-causal relationships related to evolution in the neotectonic period do not go beyond abstract modelling.
In this presentation, a different model is suggested with the aim of solving controversies in the models proposed to date. The recommended method is based on the neotectonic evolution explanatory principle of revealing the current deformation form in a region in order to understand its neotectonics, and then working backwards from today.
Currently, the tectonic region defined as Western Anatolia encompasses an area between the northwest-southeast oriented Bursa-Eskişehir-Afyon Fault Zone and the northeast-southwest oriented Muğla-Afyon Fault Zone in the east, extending in a sideways V shape towards the west. Moving toward the west, the region is separated into intraplate blocks due to the lithological differences, paleotectonic structures and volcanism, etc. present in the region. The different movement velocities of these separate blocks cause deformation in the region. Significant factors affecting these motions are the dimensions, velocity and direction of the blocks. With the varying motion of the blocks, normal, reverse and strike-slip faults along with extensional fractures occur along the block boundaries. In this model, different movements may be observed in different locations on the same fault plane. Again, there are parallel, coeval structures found in the region, although they move in different directions. On the whole, block movements progress toward the west-southwest of the region. Extensions occurring between blocks occasionally form graben geometry.
According to this proposed model, the east-west oriented grabens currently observed in Western Anatolia are concluded not to be products of north-south oriented extensions. Currently, the greatest extension is on the eastern boundaries of the V-shaped block. Intensive thermal manifestations are observed north of this boundary in the Kula Volcanics and to the south in the Pamukkale region. The 10-km long fracture caused by the 1995 Dinar Earthquake and the aseismic deformation motion at Sarıgöl both have extensional fracture characteristics.
Paleomagnetism, crustal thickness, GPS data and the fault-plane solutions of earthquakes in the region support this model. This proposed kinematic model is thought to have been in operation about 3-4 million years before the present.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | General Geology |
Journal Section | Makaleler - Articles |
Authors | |
Publication Date | February 10, 2020 |
Submission Date | July 17, 2019 |
Acceptance Date | October 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 63 Issue: 2 |
Instructions for Authors: http://www.jmo.org.tr/yayinlar/tjb_yazim_kurallari.php
Ethical Statement and Copyrighy Form: https://www.jmo.org.tr/yayinlar/tjb_telif_etik_formlar.php