Summary
Code blue is a code system that aims to increase the success of Cardiopulmonary Resuscitation (CPR) with rapid and effective intervention in in-hospital cardiopulmonary arrests all over the world. Each hospital has to create a Code Blue operation suitable for its own facilities.
Aim
In this study, it was aimed to investigate the Code Blue applications, the reasons for the call, the quality of the intervention and the mortality rates in Dokuz Eylül University Hospital (DEÜTF).
Materials and Methods
Code Blue calls within nine months (July 2019 - March 2020) after ethics committee approval were prospectively examined. Demographic data, diagnosis, comorbidities, length of stay in the ward and, if cardiopulmonary arrest developed, characteristics related to CPR applications were recorded. Code Blue registration form was filled after the intervention and the data were analysed statistically.
Of the 127 calls included in the study, 7 of them were false calls, and 60 were calls made in the non-hospitalized patient group and directed to the paramedic team. Code Blue calls were made due to cardiac arrest in 23, respiratory arrest in 13, and endotracheal intubation in 17 patients with critical general condition. Two of these were from non-hospitalized cases.
The mean time to reach the place where the call came from was 2.76±0.95 minutes. It was determined that 63 of the 67 Code Blue calls directed to the anaesthesia team were made from inpatient services and 4 from intensive care units. In the initial rhythm evaluation of the patients who underwent cardiopulmonary resuscitation, rhythms that were not shocked in 33 cases and shocked rhythms in 3 cases were determined. Spontaneous circulation was restored in 15 (41.7%) of the patients who underwent CPR, while death occurred in 21 (58.3%) cases.
Discussion and Results
It is seen that approximately one third of the Code Blue calls are those that comply with the Code Blue definition, while the others are “urgent” medical help calls for patients whose general condition deteriorates. This result is expected when there are no separate teams for cardiac arrests and other medical emergencies. Therefore, it may be considered to form separate teams.
In our hospital, it is necessary to detect and prevent situations that may cause cardiac arrests at an early stage and to provide regular in-house trainings for this purpose.
GİRİŞ: Mavi kod tüm dünyada hastane içi kardiyopulmoner arrestlere hızlı, etkili müdahaleyle Kardiyopulmoner Resüsitasyonun (KPR) başarısını artırmayı amaçlayan bir kod sistemidir. Her hastane kendi olanaklarına uygun bir mavi kod işleyişi oluşturmak durumundadır.
AMAÇ: Bu çalışmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde (DEÜTF) yapılan mavi kod uygulamaları, çağrı nedenleri, müdahalenin niteliği ve mortalite oranlarının araştırılması amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Etik kurul onayından sonra dokuz ay (Temmuz 2019 - Mart 2020) içindeki mavi kod çağrıları prospektif olarak incelendi. Demografik veriler, tanı, ek hastalıklar, izlendiği serviste yatış süreleri ve eğer kardiyopulmoner arrest gelişti ise KPR uygulamaları ile ilgili özellikler kaydedildi. Mavi kod kayıt formu müdahale sonrası doldurularak, veriler istatiksel olarak analiz edildi.
BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 127 çağrının 7’si yanlışlıkla yapılan çağrılardır 60’ı ise yatışı olmayan hasta grubunda verilen ve paramedik ekibine yönlendirilen çağrılardır. Mavi kod çağrılarının 2’si yatışı olmayan olgulardan olmak üzere 23’ü kardiyak arrest, 13’ü solunum arresti, 17’si genel durumu kritik hastada endotrakeal entübasyon nedeniyledir. Çağrının geldiği yere ulaşma süresi ortalama 2.76±0,95 dakika idi. Anestezi ekibine yönlendirilen 67 mavi kod çağrısının 63’ünun yataklı servislerden, 4’ünun ise yoğun bakım ünitelerinden verildiği belirlenmiştir. Kardiyopulmoner resüsitasyon uygulanan olgularda ilk ritim değerlendirmesinde 33 olguda şok uygulanmayan ritimler, 3 olguda şok uygulanan ritimler belirlenmiştir. KPR uygulanan olguların 15’inde (%41,7) spontan dolaşım tekrar sağlanmışken 21’inde (%58,3) ölüm gerçekleşmiştir.
TARTIŞMA/SONUÇ: Mavi kod çağrılarının yaklaşık üçte birinin mavi kod tanımına uygun çağrılar olduğu diğerlerinin ise genel durumu kötüleşen hastalar için “acil” tıbbi yardım çağrısı olduğu görülmektedir. Kardiyak arrestler ve diğer tıbbi aciller için ayrı ekipler olmadığında bu sonuç beklenen bir sonuçtur ve bu nedenle ayrı ekipler oluşturulması düşünülebilir. Hastanemizde kardiyak arrestlere neden olabilecek durumların erken fark edilip önlenmesi ve bu amaçla kurum içi düzenli eğitimlerin verilmesi de gerekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Emergency Medicine, Intensive Care |
Journal Section | Original Articles |
Authors | |
Publication Date | March 16, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 1 Issue: 1 |