Bu çalışmada, Yavaş Okul yaklaşımı kavramsal ve teorik temelleri çerçevesinde incelenmektedir. Yavaş Okul yaklaşımının temel karakteristik özellikleri açıklanmaktadır. Temelleri 2001 yılında Maurice Holt tarafından atılmış olan Yavaş Eğitim, çocukların öğrendikleri şeylerin daha çok farkında olması amacıyla yenilikçi yollar arayan öğretmenler, ebeveynler ve akademisyenler tarafından dünya çapında yaygınlaşmaktadır. Yavaş Hareketi’nde bahsedilen yavaşlık yerelleşme, sanat eseri yaratma, kendini keşfetme ve ortaya çıkarma anlamlarına gelmektedir. Yavaş Gıda akımının temellerinde olduğu gibi, yeni edinilen bilginin, yeni yapılan bir işin, ürünün son kullanıcıya ulaşmadan önce özenle gözden geçirilmesi için yeterli zamana ihtiyaç vardır. Çünkü ortaya çıkacak ürünün yapan kişinin güdüsünü ve ilgilerini temsil etme niteliğine ulaşması gerekir. Bu süreçleri yaşarken, insanlar birbirleriyle etkileşime girer ve sosyalleşirler; bu durum da yerelleşmeyi beraberinde getirir. Yavaş Okul Hareketi, eğitim konuları üzerine etraflıca düşünmenin önemini vurgular. Öğrenciler bir şey öğrenirken, normatif bir çerçevenin içerisine sıkışmamalılar; aksine, bağımsız hareket edebilecekleri, ilgilerini keşfedebilecekleri ve meraklarını ortaya koyabilecekleri bir ortama sahip olmalıdırlar. Yavaş pedagojide öğrenme kişiye özel bir süreç olarak görülmektedir. Yavaş öğrenmenin temel özelliği bireylerin kendi hızlarında öğrenebilmesi ve keşfedebilmesidir. Daha rekabetçi ve telaşlı olma zamanı olarak anılan 21. yüzyılın gerektirdiklerinin aksine, yavaş pedagoji öğrencilerin kendi öğrenme süreçlerini belirleyip, atacakları adımlara karar vermekte daha az bağımlı ve daha özerk bireyler olma imkânı verir.
In this study, the Slow School approach is examined within the framework of conceptual and theoretical foundations. The main characteristics of the Slow School approach are explained. Slow Education, whose foundations were established in 2001 by Maurice Holt, has been spreading all around the world by the teachers, parents, and scholars who are looking for new innovative ways for their children to be more aware of what they are learning. Slowness in the Slow Movement means localization, creating artwork, and revealing and discovering the self. As it is in Slow Food, the knowledge which has just been gained and the work which has just been done need enough time to be reviewed in order to represent the interests and motives of the maker and to turn them into end products. Also, during this process, people get interacted with each other and socialize, which ends up with localization, as well. Slow School movement highlights deliberative thinking. When students try to learn something, they should not be stuck in a normative framework, on the contrary; there should be an atmosphere where they can move independently and discover their own interests and present their curiosity. In slow pedagogy, learning is regarded as an individual’s private process. The fundamental feature of slow learning is that individuals learn and discover at their own pace. Compared to the requirements of the 21st century, when is the time to become more competitive and fussy, slow pedagogy enables individuals to have less dependency and more autonomy when they determine their own learning process and decide on their steps.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 18, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |