Easterlin Paradoksu, gelir ile yaşam memnuniyeti arasında doğrusal – logaritmik bir ilişkinin olduğunu ifade etmektedir. Buna göre, gelir düzeyindeki artış, bireylerin yaşam memnuniyeti düzeyini başlangıçta arttırmakta ancak bir noktadan sonra bu etki sabitlenmektedir. Bu çalışmada Easterlin Paradoksu makro düzeyde ele alınmıştır. Bu amaçla geniş bir ülke grubundan oluşan heterojen bir veri setinden faydalanılmıştır. Paradoksta yer alan ilişki için en uygun fonksiyonel şekli belirlemek amacıyla, literatürde yer alan çalışmalardan farklı olarak özgün bir yöntem kullanılmıştır. Kesirli polinomiyal modeller olarak ifade edilen bu yöntem, fonksiyonel ilişkilerin yapısını belirlemek için, değişkenlerin tamsayı olmayan kuvvetlerinden faydalanmaktadır. Bu yöntem, geniş çaplı bir model kümesinden en uygun olanı belirleme avantajına sahiptir. Bu çalışmada kesirli polinomiyal modeller ile panel veri modelleri entegre edilerek kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, yaşam memnuniyeti ile ekonomik büyüme arasında sigmoid yapıda, kübik – logaritmik bir ilişki bulunmaktadır. Buna göre, düşük ekonomik büyümeye sahip ülkelerde, gelirin yaşam memnuniyetine etkisi üssel olarak artarken, yüksek büyümeye sahip ülkelerde bu etki logaritmik yapıya benzer şekilde önce artış göstermekte, daha sonra bu artış etkisini kaybetmekte ancak sabit bir hale gelmemektedir. Dolayısıyla yüksek gelirli ülkelerde Easterlin Paradoksunun geçerli olması daha muhtemel olmakla birlikte, yine de tam olarak geçerli olduğu söylenemez. Klasik yöntemlerle elde edilen daha genel bulgulara karşılık, kesirli polinomiyal modellerin kullanımı, paradoksun geçerliliğine dair daha detaylı sonuçlar elde edilmesine olanak sağlamıştır.
Easterlin Paradox states that there is a linear-logarithmic relationship between income and life satisfaction. Accordingly, the increase in income level increases the life satisfaction level of individuals at the beginning, but after a point this effect becomes stable. In this study, the Easterlin Paradox is discussed at the macro level. For this purpose, a heterogeneous data set consisting of a large group of countries was used. In order to determine the most appropriate functional form for the relationship in the paradox, a unique method was used, unlike the studies in the literature. Expressed as fractional polynomial models, this method uses non-integer powers of variables to determine the structure of functional relationships. This method has the advantage of determining the best fit from a large set of models. In the study, fractional polynomial models were used by integrating panel data models. According to the results, there is a sigmoid, cubic-logarithmic relationship between life satisfaction and economic growth. Accordingly, in countries with low economic growth, while the effect of income on life satisfaction increases exponentially, in countries with high growth, this effect first increases similar to the logarithmic structure, then this increase loses its effect but does not become stable. So although the Easterlin Paradox is more likely to prevail in high-income countries, it cannot be said to be exactly valid. In contrast to the more general findings obtained by classical methods, the use of fractional polynomial models enabled more detailed results regarding the validity of the paradox.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 24, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |