Bu makalede 1960’ların sonunda çeviri ve öyküleriyle ilk çıkışını yapan ve 1970’lerden itibaren özellikle öykü türüne hem teorik hem kurmaca düzeyde sunduğu katkıyla yetkinliğini kanıtlayan Tomris Uyar’ın günlüklerini referans alarak “kadın söylemi”ni nasıl inşa ettiği tartışılacaktır. “Kadın yazar” “erkek yazar” ayrımına getirdiği itirazları 1960’lı ve 1970’li yıllardaki yazar profilinin yaygın kanaatlerini tartışmaya açmak için özellikle Uyar’ın kuşağındaki diğer kadın yazarların meseleye bakışı örnekler üzerinden değerlendirilecektir. Tomris Uyar günlüklerinde bir kadın yazar olarak gündelik hayatta yaşadığı çatışmaları doğrudan dile getirir. 1970’lerde ev içi emek başta olmak üzere toplumsal cinsiyet rollerine doğrudan itiraz etmez. Ancak 1980’lerde feminist bilinç belirginleşir. Her ne kadar Tomris Uyar, 1980’den sonra kadın hareketinin içinde yer alsa da, kadın söylemine eleştirel bir mesafeden bakmaya devam eder. Bu nedenle Uyar’ın “feminizm”le kurduğu ilişki ikirciklidir. Bir yandan erkek egemen topluma itiraz eder diğer yandan feminizmin bazı eğilimlerini eleştirir. “Kadın yazar”, “kadın duyarlığı” gibi kavramlara itiraz etmesine rağmen toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanan farkları yorumlamak ve eleştirmek için bu kavramları kullanmaktan geri durmaz. 1975’ten 1999’a kadar tuttuğu günlüklerinden Uyar’ın kadın söylemini inşa ederken yaşadığı dönüşümler açık biçimde takip edilebilir.
This article discusses how Tomris Uyar, who made her debut in the late 1960s with her translations and short stories and proved her competence with her theoretical and fictional contributions to the short story genre from the 1970s onwards, constructed the ‘women's discourse’ with reference to her diaries. The objections she raises to the distinction between ‘woman writer’ and ‘man writer’, and the views of other women writers of Uyar's generation will be analysed through examples in order to open up the widespread opinions of the writer profile in the 1960s and 1970s for discussion. In her diaries, Tomris Uyar directly expresses the conflicts she experienced in daily life as a woman writer. In the 1970s, she does not directly object to gender roles, especially domestic labour. However, in the 1980s, feminist consciousness becomes evident. Although Tomris Uyar takes part in the women's movement after 1980, she continues to look at women's discourse from a critical distance. Therefore, Uyar's relationship with ‘feminism’ is ambivalent. On the one hand, she objects to the male-dominated society, on the other hand she criticises some tendencies of feminism. Although she objects to concepts such as ‘woman writer’ and ‘woman sensibility’, she does not refrain from using these concepts to interpret and criticise the differences arising from gender roles. In her diaries kept from 1975 to 1999, Uyar's transformations in constructing a female discourse can be clearly traced.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | January 21, 2025 |
Publication Date | |
Submission Date | May 8, 2024 |
Acceptance Date | July 24, 2024 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 15 Issue: 29 |