When it comes to crises, one of the important points to be considered is those affected by the crisis. Each crisis can affect individuals or institutions in various ways, and these effects can lead to the production of different reactions. It is important to examine the reactions of the public in terms of understanding how the crisis is reflected and evaluated in the public sphere. On the other hand, the dominance of digital platforms in daily life is an indisputable fact in recent years. Digital platforms serve purposes such as socializing, communicating, having fun, sharing reactions and thoughts, but on the other hand, they causes various problems. The issue of data privacy and protection, sharing and storage of personal data, which has been discussed frequently in recent years, is an issue that has both ethical and legal dimensions. The WhatsApp crisis, discussed in the context of storing personal data, sharing it with different channels, and data privacy, is the subject of the study. In the study, it was aimed to examine user reactions to the crisis, and for this purpose, the posts made on Twitter with the hashtag #WhatsAppSiliyoruz (#deletewhatsapp) were examined through the content analysis method. As a result of the analysis, it was seen that the most “humor” element was used in tweets. The second was “reaction” and the third was the “criticizing the reactions” tweets. It has been understood that the tweets sent to react mostly refer to the "problem of using personal data", while the emphasis on "imposition", "discrimination" and "loss of trust-betrayal" are used at close rates. In the tweets posted to criticize the reaction, it was found that the most attention was drawn to the "fact that all applications use personal data".
ethics personal data privacy policy WhatsApp content analysis
Her kriz çeşitli biçimlerde kişi ya da kurumları etkileyebilmekte, bu etkiler de farklı tepkilerin üretilmesine sebep olabilmektedir. Kamuoyunun tepkilerini incelemek, krizin kamusal alana nasıl yansıdığını ve değerlendirildiğini anlamak açısından önemlidir. Öte yandan son yıllarda dijital platformların gündelik yaşamdaki hâkimiyeti tartışmasız bir gerçektir. Dijital platformlar; sosyalleşmek, iletişim kurmak, eğlenmek, tepki ve düşünceleri paylaşmak, kendini ifade etmek gibi amaçlara hizmet etmekte ancak bir yandan da çeşitli sorunları gündeme getirmektedir. Son yıllarda sıkça tartışılan veri gizliliği ile kişisel verilerin korunması, paylaşılması ve depolanması konusu, dijital uygulamalar açısından hem etik hem de hukuki boyutları olan bir konudur. Kişisel verilerin saklanması, farklı mecralarla paylaşılması ve veri gizliliği bağlamında tartışılan WhatsApp krizi, çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada, krize ilişkin kullanıcı tepkilerinin incelenmesi amaçlanmış olup bu amaçla Twitter’da #WhatsAppSiliyoruz hashtagi ile yapılan paylaşımlar, içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. İnceleme sonucunda tweetlerde en çok “mizahi” unsurlara yer verildiği, ikinci sırada “tepki” tweetlerinin ve üçüncü sırada “tepkileri eleştiren” tweetlerin olduğu görülmüştür. Konuya karşı tepki gösterme amaçlı atılan tweetlerin en çok “kişisel verilerin kullanılması sorununa” gönderme yaptığı, “dayatma”, “ayrımcılık” ve “güven kaybı, ihanet” vurgularına ise yakın oranlarda yer verildiği anlaşılmıştır. Tepkiyi eleştirmek amacıyla atılan tweetlerde ise en çok “tüm uygulamaların kişisel verileri kullandığı gerçeğine” dikkat çekildiği bulgulanmıştır.
Etik Kişisel Veri Gizlilik Politikası Whatsapp İçerik Analizi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2021 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 24 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International