Toplumun, Tanzimat ile başlayan batılılaşma çabasının en önemli göstergelerinden biri de giyim kuşam anlayışındaki değişikliktir. Batılı görünmek isteyen orta ve üst sosyal kesim, Avrupa modasını takip edebilmek için büyük bir gayret sarf eder. Ancak Batı kültürünü gereğince algılayamamış tipler, Avrupaî giyim kuşam tarzını taklit ederek batılılaştıklarını sanırlar. Yazarlar da eserleri aracılığıyla Türk toplumuna, doğru batılılaşma konusunda yol göstermeyi amaç edinirler. Edebiyatın önemli vazifelerinden birinin halka ders vermek olduğuna inanan Hüseyin Rahmi de, romanlarında, güldürme yeteneğinden de faydalanarak okuyucularını eğitmeye çalışır. Pek çok romanında batı özentisi alafranga züppe tipinin örneklerini vermiş olan Hüseyin Rahmi’nin, bu tipi, özellikle dış görünüş ve giyim kuşam açısından, en karakteristik yönleriyle ele aldığı romanlarının başında da Şık ve Şıpsevdi gelir. Yazar, kendi tabiriyle “moda karikatürü” hâline getirdiği kahramanları aracılığıyla, yanlış batılılaşmanın bir insanı olumlu anlamda “şık”lıktan ne kadar uzaklaştırabileceğini göstermiş ve bu hususta çarpıcı bir sosyal tenkit yapmayı başarmıştır. Bu çalışmada Hüseyin Rahmi’nin, Tanpınar’ın ifadesiyle “muaşeret ikiliği”ni (Tanpınar 1992/1: 251) ele aldığı Şık ve Şıpsevdi romanlarında yarattığı aslî alafranga erkek tiplerinin, batılılaşmanın en önemli göstergesi kabul ettikleri dış görünüşleri ve giyim kuşam anlayışları üzerinde durulacaktır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2008 |
Submission Date | October 31, 2014 |
Published in Issue | Year 2008 Number: 24 |