Tekrar ve süreklilik gösteren yönleriyle sansür Osmanlı’da, 19. asırda basının gelişmesiyle birlikte matbuatta daha sık gözlemlenen bir olgu olmuştur. Polis Nizamı (1847), Matbuat Nizamnamesi (1857), Kararname-i Âlî (1867) ve birtakım keyfî uygulamalarda kendini gösteren sansürle birlikte birçok gazete, dergi ve kitaba yayım yasağı getirilmiştir. Bir müddet tatil edilen ve nihayet lağvedilen süreli yayınlardan İbret’in başyazarı; gazete yazılarına, gazeteciliğine ve kitaplarına sansür getirilen Namık Kemal’dir. Bu incelemede İbret’ten önce sansüre uğrayan yayımlara ilişkin kısa bir değerlendirmeden sonra Namık Kemal’in sansüre karşı 1872-1873 yılları arasında İbret’te yayımladığı yazıları ele alınacaktır. Bu yazılarda Matbuat Nizamnameleri, Kararname-i Âlî ve dönem idarecilerinin keyfî uygulamalarından kaynaklanan sansür olgusu yoğun bir şekilde eleştirilmekte, Evrâk-ı Perişan ve Dağarcık’ın yayımına neden yasak getirildiği sorunsallaştırılmaktadır. Yazılardaki sansüre dair eleştirilerin doğruluk değerini ortaya koymak için bu dikkatler matbuat nizamnameleri ve Kararname-i Âlî’deki hükümlerle karşılaştırılarak yorumlanacaktır. Yazılardan “Türkçe Matbuat” ve “Müellifler Neden Me’yus Olacak?”, Kemal’in konuyu ayrıntılarıyla değerlendirdiği yazılarıdır. Sansürle alakalı İbret’teki bütün yazıları dikkate alındığında Kemal’in bir yandan keyfî uygulamalarla yayımlara getirilen sansüre karşı çıktığı diğer taraftan Osmanlı’da gazetecilik ve basın tüzüğüyle alakalı sorunlara dikkat çektiği görülmektedir. İbret’in diğer yazarları ve Hadîka gazetesinden Ebuzziya Tevfik’in de desteklediği bu yazılarda Namık Kemal’in sansüre karşı şahsi teşebbüs, sa’y ve gayret, müsavat, hayat hakkı, kurumsal işleyişte hak ve adalet, özellikle hürriyet ve hukuku müdafaa ettiği tespit edilmiştir. Bu müdafaasıyla Namık Kemal’in Osmanlı matbuatında Sultan II. Abdülhamit’ten önceki sansürün bir dönemine ışık tuttuğunu ve edebiyat eleştirisinde “sansür”ün mahiyetini anlamaya imkân tanıyacak kavramları gözler önüne serdiğini söylemek mümkündür.
Sansür Basın Hürriyet Hukuk Hayat Hakkı Fikir Özgürlüğü Eşitlik
Censorship, with its repetitive and continuous aspects, became a phenomenon observed more frequently in the press in the Ottoman Empire with the development of the press in the 19th century. Along with the censorship that manifested itself in the Police Regulation (1847), the Press Regulation (1857), the Âlî Decree (1867) and some arbitrary practices, many newspapers, magazines and books were banned from publishing. The editorial writer of the periodical Ibret, which was suspended for a while and eventually abolished, was Namık Kemal, whose newspaper articles, journalism and books were subject to censorship. In this study, after a brief evaluation of the publications that were subject to censorship before Ibret, Namık Kemal’s articles published in Ibret between 1872-1873 against censorship will be discussed. In these articles, the censorship phenomenon resulting from the Press Regulations, the Âlî Decree and the arbitrary practices of the administrators of the period is heavily criticized, and the reason why the publication of Evrâk-ı Perişan and Dağarcık was banned is problematized. In order to reveal the truth value of the criticisms about censorship in the articles, these remarks will be interpreted by comparing them with the provisions in the Press Regulations and the Âlî Decree. Kemal’s articles, “Turkish Press” and “Why Will Authors Be Despondent?” are the ones which he evaluated the subject in detail. When all of his articles in Ibret regarding censorship are taken into consideration, it can be seen that Kemal, on the one hand, opposed the arbitrary censorship imposed on publications, and on the other hand, drew attention to the problems related to journalism and press regulations in the Ottoman Empire. In these articles, supported by other writers of Ibret and Ebuzziya Tevfik from the Hadika newspaper, it was identified that Namık Kemal defended personal initiative, effort and endeavor, equality, the right to life, rights and justice in institutional functioning, and especially freedom and law against censorship. With the help of this defense, it is possible to claim that Namık Kemal shed a light on a period of censorship in Ottoman press before Sultan Abdulhamid II and he was pointing out concepts helping understand the nature of censorship in his literary criticism.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 4, 2024 |
Submission Date | June 12, 2024 |
Acceptance Date | September 9, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 56 |