Mevcut Fen Bilimleri Öğretim Programı’nın amacı fen okuryazarı bireyler yetiştirmek şeklindedir. Fen okuryazarı bireyler, fen alan bilgilerinin yanı sıra bilimin doğası ve bilimsel süreçler konusunda bilgi sahibi olan, üst düzey düşünme becerileri ve fen dersi kapsamında elde ettiği bilgi ve becerileri günlük hayatında karşılaşacakları problemlerin belirlenmesinde ve çözümünde kullanabilecek bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilere sahip bireyler olarak ifade edilmektedir. Öğretim programında ifade edilen kazanımların başarı düzeylerini değerlendirmek için ön görülen ölçme değerlendirme yaklaşımı, kazanım odaklı, sonucun yanı sıra süreci kapsayan ve bireysel ihtiyaçları karşılayacak geri bildirim esasına dayanan, alternatif ve çoklu yöntemleri ön görmektedir. Ulusal ve uluslararası rekabetin yansımasının açıkça hissedildiği günümüz sınıflarında fen bilgisi öğretmenlerinin kullandıkları ölçme yöntemlerinin programda hedeflenen kazanımlarla ilişkili bir biçimde olduğuna dair inancı önemli bir çalışma alanı olarak değerlendirilebilir. Fenomenoloji yöntemi kullanılarak, çoklu durum deseni kapsamında, bu çalışma Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan bir devlet ortaokulunda görev yapan ve demografik özellikleri bakımından farklılık gösteren üç fen bilimleri öğretmeni ile yürütülmüştür. Yapılandırılmış ve yarı yapılandırılmış görüşmelerin yanı sıra, gözlem ve öğretmenlerin dersleri esnasında kullandıkları materyallerin doküman olarak incelenmesi ile toplanan veriler, betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, katılımcı öğretmenlerin ölçme ve değerlendirmeye dair inançlarının kullandıkları yöntemlerle uygun olmadığını ve kullandıkları ölçme ve değerlendirme yaklaşımları ile fen bilimleri öğretim programında ifade edilen kazanımları ve fen okuryazarlığı geliştirme süreçlerini sınırlı düzeyde değerlendirebilecekleri sonucuna ulaşılmıştır.
fen bilimleri öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme uygulamaları fen bilimleri öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme inançları fen okuryazarlığı
The purpose of existing science education curriculum is to promote scientific inquiry-through inquiry-based instructional practices. Scientific literacy is included foundational content knowledge, knowledge of nature of science and ability to use this set of knowledge in daily-life through defining and solving a problem. In order to assess the effectiveness of science teaching and learning, measurement and evaluation process should capture the individual differences and different levels of learning through multiple and alternative measurement practices with effective feedback provided with teachers and students. In this regard, science teachers’ measurement and evaluation practices are significant facet to understand if the classroom practices that they use promote the scientific literacy and objectives outlined by the benchmarks. The purpose of this research was to understand science teachers’ beliefs about assessment as well as their assessment practices if they are aligned with national science curriculum. Phenomenological research methodology was informed the multiple case studies in this research to understand 3 public school science teachers’ beliefs about assessment and their assessment practices during. The data were collected through structured and semi-structured interviews, classroom observations and documents related to measurement and evaluation processes of these teachers used in their classroom. As a result of the research, it was concluded that the beliefs of the participant teachers about measurement and evaluation were not appropriate with the methods they used and that they could evaluate the gains expressed in the science curriculum and also the processes of science literacy development to a limited level.
science teachers’ beliefs about measurement and evaluation science teachers’ measurement and evaluation practices scientific literacy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Google Scholar