13. yüzyıl sonlarında başlayıp 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam eden önemli kültürel birikime sahip klasik Türk edebiyatı, insanı her yönden eğitmeye yönelik çok sayıda edebî ürünü bünyesinde barındırmaktadır. Bu nitelikteki eserlerden biri Horasan’ın Belh şehrinde 1207 yılında doğduğu tahmin edilen Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin “Mesnevî-i Ma’nevî”sidir. Mevlevîliğin yayılmasıyla birlikte geniş bir coğrafyada etkisini gösteren, başta Türkçe olmak üzere farklı dillere manzum ve mensur çok sayıda tercüme ve şerhleri yapılan Mesnevî-i Ma’nevî’nin ilk 17. beytinde Mevlânâ, “cüz mâhî” ile bir damla suya kanıp susuzluğunu gideren balıklardan; “mâhî” ile denizi dahi içse asla suya kanamayan, hep susuzluk çeken balıklardan; “bîrûzist” ile hiç rızkı olmayanlardan ve “âb” ile de “feyz-i İlahî”den söz ederken benimsemiş olduğu vahdet-i vücûd anlayışını, ilahî aşkı, ilahî aşk yolunda ilerleyenleri, Hz. Muhammed’i ve diğer peygamberleri, kendisini, bu aşkın azıyla yetinenleri, sahte sofuları, yüzünü sadece dünyaya dönenleri, aşktan nasibini alamayanları, bir andan ibaret olan bu dünyanın geçiciliğini, kendisini anlayan veya anlamayanları, kısacası bütün varlık âlemini metaforik anlatım tekniğiyle dile getirmektedir. Makalede Mesnevî-i Ma’nevî’nin ilk 17. beyti üzerine yapılan eski şerhler genel bir değerlendirmeye tâbi tutulmakta ve Mesnevî’yi Mesnevî’yle şerh etme yöntemi uygulanırken beyite bağlı kalarak “âb (su/deniz), mâhî (balık), bîrûzist (rızıksız)” sözcüklerinin metaforik anlamları üzerinde durulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 17 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: "Dinle Neylerden" Mesnevî'nin İlk 18 Beyit Şerhleri Özel Sayısı |