Sanatçı kimliğini kurma noktasında sürekli özgün bir dil arayan yazar anlayışı, Türk edebiyatının hemen her döneminde görülür. Bu noktada Cumhuriyet dönemi yazarlarında başlayan çok seslilik, özellikle 1950 sonrası Türk edebiyatı ürünlerinde zirveye çıkar. Bu çok sesli edebiyat ortamında edebi kıymet açısından birtakım yazar ve eserlere gösterilen ilginin kimi yazarların göz ardı edilmesine neden olduğu görülür. Edebiyatın “ara sokaklar”ında yürüyen pek çok yazarın ortaya koyduğu ürünler üzerinde yapılan çalışmaların Türk edebiyatında önemli boşlukları dolduracağı anlaşılır. Bu noktada 1970 yılından sonra pek çok roman yazan ve ödüller alan İrfan Yalçın’ın sanatçı kimliğinin “popülerleşen” birçok yazara göre oldukça yüksek bir değere sahip olduğu görülür. Sosyolojinin verdiği imkânlardan oldukça istifade eden yazar, eserlerinde şiirsel bir üslupla bireysel ve toplumsal olana temas eder. Toplumcu gerçekçilik sanat anlayışına bağlı olan yazarın, toplum nezdinde insanı varoluş kökenleriyle birlikte irdelemesi onu toplumcu-marksist söylemin yanında yeni ve farklı söylemlerle Çağdaş Türk Edebiyatı içinde modern olana taşır.
Toplumsal değişimlerin kavşak noktasında duran yazarın, halktan küçük insanların sancılı dönem acılarına eğilmesi ve buna rağmen umut söylemini eksik etmemesi, metnin imkânları sayesinde toplumu değiştirip dönüştürmesine olanak tanır. Dili kullanma noktasında mahir olan yazarın, anlatımı tekdüzelikten kurtarma adına metin içerisinde birtakım müdahaleler yaptığı görülür. Aynı zamanda yer yer imgesel bir dil kullanan yazarın, güçlü bir simge ağıyla bir nesneden veya bir roman kişisinden hareketle toplumu anlattığı ve açımladığı görülür.
Araştırmada İrfan Yalçın’ın sanatçı kimliğinin yanı sıra Fareyi Öldürmek isimli romanı incelemeye konu edilir. Özellikle Freudyen ve Lacancı psikanaliz yöntemlerin sağladığı olanaklardan hareketle, Batı edebiyatı yanında Türk edebiyatında da görülen, baba kompleksi irdelenir. Bu çerçevede toplumun en küçük birimi olan ailenin, toplumsal ilişkiler ağını örme noktasında ilksel ve önemli bir değer olduğu anlaşılır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar, Edebi Teori |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 9 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 1 |