Dünya tarihinde pek çok ülke Monarşi, Oligarşi, mutlak, meşruti, otoriter, totaliter, teokratik, cumhuriyet gibi farklı yönetim şekilleri ile yönetilmiş ve yönetilmektedir. Bu farklı yönetim biçimlerine bağlı olarak toplumların yaşayış biçimleri de değişkenlik göstermiş ve göstermektedir. İnsanlık tarihi sürecinde ideal yönetim şeklinin bulunması konusunda gösterilen çabalar ve bu arayış içinde yaşanan mücadeleler sonucunda henüz ideal ve adil yönetim şekli olarak “cumhuriyete” (demokratik cumhuriyet) ulaşılmıştır. Bugün itibariyle dünya genelinde en yaygın yönetim biçimi de cumhuriyettir. Bununla birlikte dünya üzerinde hala tek tip bir yönetim biçimi bulunmamakta, krallık yani monarşi sistemi ile yönetilen ülkeler bulunmakta, cumhuriyet ve demokrasi ile yönetilen ülkelerde bile uygulamaların bu kavramların ruhu ile uyumları/uyumsuzlukları tartışıla gelmektedir.
Ülkemizin yönetim biçimi ise cumhuriyettir. Türk tarihinde hayat bulan devletlerin hemen tümü mutlakıyetle idare edilmiş, yönetici kesimleri hanedanlar oluşturmuştur. Bu yönetim biçimi ve anlayışı, dünyada gelişen fikir, düşünce ve ideolojiler ekseninde zamanla bugünkü Cumhuriyet yönetimine evrilmiştir. Bu çalışmada, Mutlak idare ile yönetilen Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecinin serencamı incelenmeye çalışılmıştır. Bu sürecin, ülkenin yönetim biçimi olarak gerçekleşen bir olgudan daha geniş bir anlam taşıdığı, saltanattan cumhuriyete, imparatorluktan milli devlete, teokratik yapıdan laik anlayışa geçişin sağlanmasıyla paralel olarak, Türk toplumunun ve devletinin çağdaşlaştırılması amacının da karşılığı olduğu tezi işlenmiştir. Türk kültürünün cumhuriyet yönetimi ile uyuşan doku özelliklerinin olup olmadığı incelenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Teori |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 24 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 3 Şubat 2023 |
Kabul Tarihi | 6 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 4 Sayı: 1 |