Man is mortal. He always faces death. Man who encounters the phenomenon of death in his life runs away from death. He knows that he will die, but he lives forgetting about it. Man cannot establish a meaningful relationship between the world and himself in the face of his lack of options in this world that he is "thrown" into. The study is based on the philosophical view of Albert Camus, who reveals the situation of human beings with the concept of "absurd". Camus creates the person who lives with the sense of the absurd, the "misfit". "Duha Koca Oğlı Delü Dumrul" is a madman / misfit who rebels against the absurd. He narrates the tragedy of humanity in the face of "death" through the bridge he builds. The narrative of Deli Dumrul is analyzed from the point of the "philosophy of the absurd", which Albert Camus turned into a philosophical concept and defined its boundaries.
İnsan, varlığı itibariyle sonludur. Her zaman ölüme doğru bir varlıktır. Yaşamı içinde ölüm fenomeniyle karşılaşan insan, ölümden kaçar. Öleceğini bilir ancak bunu unutarak yaşar. İnsan, “fırlatıldığı” bu dünyada seçeneksiz kılınışı karşısında, dünya ve kendisi arasında anlamlı bir ilişki kuramaz. Çalışma, insanın içine düşürüldüğü bu durumu “absürt” kavramıyla ortaya koyan Albert Camus’nun felsefi görüşünü temel almaktadır. Camus, absürt duygusuyla yaşayan insanı, “uyumsuzu” yaratır. “Duha Koca Oğlı Delü Dumrul” da absürde başkaldıran bir delidir/uyumsuzdur. İnşa ettiği köprüsü üzerinden insanlığın “ölüm” karşısındaki trajedisini öyküler. Deli Dumrul anlatısı Albert Camus’nun felsefi bir kavram haline getirdiği ve sınırlarını belirlediği “absürt felsefe” noktasında ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |