Bu çalışmada Türk edebiyatında uzunca bir dönem varlık gösteren bir gelenek Oğuznamecilik, Basri Gocul örneğinde ele alınmıştır. Lirizm ile olayın birleşmesiyle oluşan destan türü toplumların millî hayatına katkısı oldukça açıktır. Oğuznamecilik Dede Korkut ve Oğuz destanına dayanan bir gelenektir. Destan bir müzik aleti ile çalınıp söylenmiştir. Oldukça karmaşık bir süreç olan destan söyleme her dönemde sanat olarak görülmelidir. Bu gelenek Cumhuriyet döneminde de Basri Gocul ile devam etmiştir. Gocul’un Oğuzname çalışmaları uzun bir zaman almıştır. Bu uzun çalışmasını tek bir kitap halinde toplamaya çalışır. Onun destanında Dede Korkut’un asırları aşan söylemini buluruz
In this study, the tradition of “Oğuzname” that has kept a long term presence in Turkish literature, is handled with the example “Basri Gocul”. The contribution of sagas that are composed by lyricism and plot to the national life of the societies is clear. “Oğuznamecilik” is a tradition dating back to the Dede Korkut and Oğuz saga. Sagas are performed with a legendary musical instrument. To perform a saga is quite a complex process and should be seen as an art at every age. This tradition has also continued in the Republic era by Basri Gocul in Turkey. Gocul’s Oğuzname studies have taken a long time. He collects this long-running work in a single book, in which we find the rhetoric of Dede Korkut that takes us to the centuries back
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 32 |