The words that are found in only single text and cannot be detected in other texts within the historical and contemporary period that constitute the corpus of a language are termed as “hapax legomenon”. However, it is not known why these words are not found in the subsequent texts.
In the historical Turkish language field, it is very difficult to predict whether the words termed as “hapax” emerged due to the author's preference or whether there were intense translation activities, as we observed, for example, especially in the Old Uyghur Turkish period. Because the translators at that period sometimes required new words to express the concepts that were not in their own language and the terminology of the relevant religion. Some of the hapaxes probably have originated in this way.
Considering the possibilities proposed by modern lexicography, there are some stages to add a word to the dictionary through social acceptance. Hapaxes, on the other hand, appear to have been identified in a text in certain parts of these stages, while they remained only in the historical period.
In the current study, some hapaxes formed with +sXz suffixes of absent and the suffixes that expand with them in old Turkish are discussed. The reason why the mentioned affixes and morphemes are the subject of the study is based on questioning why the words formed with them have discarded. It is noteworthy that some words formed with this suffix and which is not hapax were not used over time and other words were replaced. In this article, therefore, the formation of some hapaxes formed with the relevant morphemes in the corpus containing the Old Turkish period and why they could not be lexicalized are discussed.
Bir dilin derlemini oluşturan tarihsel ve çağdaş döneminde yalnızca bir metinde tanıklanan ve başka metinlerde izine rastlanamayan sözcüklere “tek örnek (hapax legomenon)” adı verilmektedir. Bunların kendinden sonra yazılan metinlerde niçin bulunmadığı ise bilinememektedir.
Tarihsel Türk dili alanında, “tek örnek” olarak adlandırılan sözcüklerin yazarın tasarrufundan dolayı mı ortaya çıktığı yoksa özellikle Eski Uygur Türkçesi döneminde gördüğümüz gibi yoğun çeviri faaliyetlerinin mi buna sebep olduğunu kestirmek oldukça güçtür. Çünkü bu dönemde çevirmenler, kendi dillerinde olmayan kavramları, ilgili dinin terminolojisini ifade edebilmek için kimi zaman yeni sözcüklere ihtiyaç duymuştur. Tek örneklerin bazıları muhtemelen bu şekilde ortaya çıkmıştır.
Modern sözlük biliminin sunduğu olanaklar çerçevesinde düşünüldüğünde bir sözcüğün toplumsal kabul yoluyla sözlüğe girebilmesinin birtakım aşamaları bulunmaktadır. “Tek örnek” sözcüklerin ise bu aşamaların belirli bölümlerinde yaygınlaşamadan bir metinde donup kaldıkları görülmektedir.
Bu çalışmada Eski Türkçede +sXz eki ve bununla genişleyen biçim birimlerin oluşturduğu tek örnekler ele alınmaktadır. Sözü edilen ek ve biçim birimlerin çalışmaya konu edilmesinin sebebi bunlarla kurulan sözcüklerin niçin kullanımdan düştüklerini sorgulamak içindir. Bu ekle kurulan ve tek örnek olmayan bazı sözcüklerin de zamanla kullanılmadıkları ve bunların yerine başka sözcüklerin tercih edildiği dikkat çekmektedir. Bu nedenle yazıda, Eski Türkçe dönemini kapsayan derlemde ilgili biçim birimlerle kurulan bazı tek örneklerin oluşumu ve niçin sözlükselleşemedikleri konusu tartışılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Research article |
Authors | |
Publication Date | June 20, 2022 |
Submission Date | December 30, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |
TÜRKLAD'ın içeriği Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. E-ISSN: 2587-1293
Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü – Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü, Rektörlük Yerleşkesi ELAZIĞ-TÜRKİYE / Telefon: +90 424 237 00 00 – 3525 / 3637; Belgeç: +90 424 233 00 62; elmek: uluturklad@gmail.com