Manifesto kavramı; ilk ortaya çıktığı yıllarda, siyasi ve devrimci bir yaklaşımla ele alınmamasına rağmen; 1789 tarihli Fransız Devrimi’yle başlayan süreçte siyasi ve devrimci bir nitelik kazanarak sıradan bir metin olmanın ötesinde eylem haline gelerek değişiklik göstermiştir. Fransız Devrim’inin eşitlik ilkesi, Fransız Devrimi ve Komünist Devrim arasındaki bağlantıyı açığa çıkarır. Herkesin eşit şartlarda yaşaması ve mülkiyet kavramının ortadan kalkması inancını paylaşan Marx ve Engels, 1848 yılında Komünist Manifesto’yu yazdılar. Manifestonun sahip olduğu ütopik, devrimci, ve vaatkar gibi özellikler, onun 20. Yüzyılda sanat ortamına girmesini sağladı. Komünist Manifesto’nun yazılmasının ardından 20.yüzyılda, hem toplumsal alanda hem de sanat alanında art arda yaşanan devrimler, o yüzyılın devrimler çağı olarak anılmasını sağladı. Komünist Manifesto’da belirtilen işçi devrimi de 1917 yılında Rusya’da ortaya çıktı. Devrimin ortaya çıktığı dönemin sanatı olan Konstrüktivist sanat ve bu sanat anlayışına mensup Antoine Pevsner ve Naum Gabo, 1920’de Gerçekçi Manifesto’yu yayınladılar. Bu çalışmada, manifestonun, siyasi formdan sanatsal forma dönüşümü irdelenmekte ve Komünist Manifesto içerisinden çıkan Rusya Devriminin gerçekleştiği dönemde yayınlanan Gerçekçi Manifesto kapsamında, siyasi ve sanat manifestolarının birbirleriyle olan ilişkisi incelenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Fine Arts |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Early Pub Date | September 15, 2025 |
Publication Date | October 12, 2025 |
Submission Date | July 12, 2024 |
Acceptance Date | March 21, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 19 |