Dystopias, seen as the opposite of the utopia genre, which is defined as an idealized universe design, draw attention with their malevolent narratives. Emerging as a reversal of utopia, dystopias are written to express the dialectical dilemmas of life and to create a cognitive awareness by shocking the reader. Especially after World War II, dystopia became a mainstream and prominent genre in literary fiction, and in the 21st century, it also assumed the function of utopia. Dystopias, which are nourished by science fiction, climate fiction, fantasy, and postfeminism, create an atmosphere of unease by depicting the undesirable, the avoided, and the broken. Written as a result of the author's complaints about their time, objections with social value, dissatisfaction with global problems, oppression and manipulation of societies by governments, economic and class conflicts in the world, and futuristic concerns, dystopias make reference to their binary opposite, utopia, and serve as a warning for humanity.
In this article, the novel Evcil İnsan Barınağı (The Shelter of Domesticated Humans) is discussed as an example of dystopia, and the conceptual framework of the dystopian genre is explored in relation to ecological views. The novel presents a world where the dominant and prevailing species, humans, are relegated to a minority category and marginalized by other living beings. In this context, the novel is a significant example, both in reflecting existential conflicts and in making visible the destruction of nature by humans within a dystopian atmosphere.
İdealize edilmiş bir evren tasarımı olarak tanımlanan ütopya türünün karşıtı olarak görülen distopyalar; kötücül kurgularıyla dikkati çekerler. Ütopyanın tersine çevrilmesiyle ortaya çıkan distopyalar, yaşamın diyalektik açmazlarını dile getirmek ve okuru sarsarak, bilişsel düzeyde bir farkındalık yaratmak amacıyla kaleme alınır. Özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra edebî kurgular içerisinde ana akım hâline gelen ve ön plana çıkan distopya türü, 21. yüzyılda ütopyanın da işlevini yüklenir. Bilim kurgudan, iklim kurgudan, fantastikten ve postfeminizmden de beslenen distopyalar; istenmeyeni, kaçınılanı, bozuk olanı anlatarak tekinsizlik atmosferi doğururlar. Yazarın kendi döneminden şikâyeti, toplumsal değer taşıyan itirazları; küresel problemlere, iktidarların toplumlar üzerinde baskı ve manipülasyonlarına, dünyadaki ekonomik ve sınıfsal çatışmalara dair memnuniyetsizlikleri ve fütürist kaygıları sonucu kaleme alınan distopyalar, çift değerli karşıtı olan ütopyaya atıf yapar ve insanlar için bir uyarı niteliği taşır.
Bu makalede bir distopya örneği olarak Evcil İnsan Barınağı romanından bahsedilmiş ve distopya türünün kavramsal çerçevesi, ekolojik görüşlerle ilişkilendirilerek tartışılmıştır. Eserde hâkim ve baskın tür olan insanın, azınlık kategorisine düştüğü ve diğer canlılar tarafından ötelendiği bir dünyanın kurgusu söz konusudur. Bu bağlamda roman hem varoluşsal çatışmaları yansıtması hem de insanın doğa unsurları üzerindeki tahribatını distopik bir atmosferde görünür kılması noktasında önemli bir örnektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 28, 2024 |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | October 2, 2024 |
Acceptance Date | December 4, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 7 Issue: 4 |
* It is important for our referees to enter their fields of expertise in detail in terms of assigning referees in the process.
* The articles sent to our journal can only be withdrawn by giving reasons during the preliminary evaluation process. It is not possible to withdraw the articles that have started the evaluation process. Thank you for your understanding and we wish you good work.