12. yüzyılın ikinci yarısında İspanya’nın Toledo şehrinde, araştırmacıların genelde ‘tercüme okulu’ veya ‘tercüme faaliyeti’ olarak ifade ettiği ilginç bir fenomenle karşılaşmaktayız. Dominicus Gundissalinus ve Gerardus Cremonensis gibi bilginlerin başını çektiği bu tercüme faaliyeti, Müslümanların felsefî eserlerinin Arapçadan Latinceye aktarılması gayesiyle ortaya çıkmıştır. Kuşkusuz Latinler daha önceki asırlarda da Müslümanların ortaya koyduğu bilimsel ürünlere ilgi duymuşlar ve başta tıp, astroloji, botanik, astronomi vb. alanlarda bazı tercümeler de yapmışlardır. Ancak Toledo’da ilk defa Latinlerin, teknoloji aktarımı sayılabilecek söz konusu alanların dışında Müslümanların ortaya koyduğu teorik ürünleri tercüme etmeye kalkıştıklarını görüyoruz. Müslümanların Batı felsefesine etkisi genelde İbn Rüşd’ün şerhlerinin tercümesiyle (1220’den itibaren) başlatmanın adet haline geldiğini düşünürsek, 1150’lerden itibaren başta Kindī, Fārābī, Gazzālī ve İbn Sīnā’nın bazı eserlerinin Toledo’da yoğun bir ilgiye mazhar olduğunu göstermek önemli olacaktır.
Bu çalışmanın ilk kısmı, Augustinus ve Boethius etkisiyle Batı felsefe tarihinde hâkim olan Platoncu/Yeni Platoncu felsefî anlayışının yanında Aristotelesçiliğin ilk izlerini tespit etmeye çalıştık. Öyle görünüyor ki 13. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Latin dünyasını domine eden Aristotelesçiliğin ilk adımlarını Toledo’da ve özellikle de Gundissalinus’un eserlerinde bulmaktayız. Bu anlamda onun De divisione philosophiae adlı eseri ve özellikle de bu eserin mukaddimesi (Prologus) Batı’da söz konusu ‘yeni felsefe’nin ilk tezahürüdür. Bu değişimin sembolik bir ifadesi olarak, Gundissalinus’ta teoloji artık sacra pagina olarak değil, Fārābī ve İbn Sīnā’daki gibi metafizik olarak sunulmaktadır. Bunun yanında çalışmanın bu bölümünde, Toledo’daki tercüme faaliyetini, en önemli aktörlerini, yapılan en önemli tercümeleri, De divisione philosophiae’nin önemini ve Prologus’un özel bağlamını tasvir etmeye çalıştık.
Çalışmanın ikinci kısmında Gundissalinus’un, Fārābī’nin İhsā’u’l-`Ulūm eserini model alarak kaleme aldığı De divisione philosophiae kitabının mukaddimesini Latinceden tercüme ettik ve söz konusu dönemde İslam felsefesinden yapılan tercümeler ışığında bu kısmı tahlil etmeye çalıştık. Tercümenin sonnotlarında da göstermeye çalıştığımız gibi, Gundissalinus’un eseri orijinal olmaktan ziyade, büyük ölçüde Fārābī, İbn Sīnā ve Gazzālī’nin eserlerinden yapılan bir derlemeyi andırmaktadır.
Gundissalinus De divisione philosophiae Fârâbî İhsâ'u'l-Ulûm Toledo Tercüme Faaliyeti İbn Sînâ
In the second half of the 12th century, we encounter an interesting phenomenon in the Spanish city of Toledo, generally termed by the scholars as ‘school of translation’ or ‘translation activity’. This translation activity, led by scholars such as Dominicus Gundissalinus and Gerardus Cremonensis, emerged with the goal of translating philosophical works of Muslims from Arabic into Latin. Considering that the historical account of the Muslim influence on Western philosophy generally begins with the translation of Ibn Rushd's commentaries (from 1220 onwards), it is important to note that the works of Kindī, Fārābī, Gazzālī, and Ibn Sīnā received significant attention in Toledo from the 1150s onwards.
In the first part of this study, we attempted to show very shortly the first traces of Aristotelianism, which dominated the Latin world from the second half of the 13th century onwards, in Toledo, particularly in Gundissalinus's works. In this sense, his work De divisione philosophiae and especially its introduction (Prologus) is the first manifestation of the so-called "new philosophy" in the West. As a symbolic expression of this change, in Gundissalinus, theology is presented as metaphysics, like in the works of Fārābī and Ibn Sīnā, rather than sacra pagina. In addition, in this part of the study, we attempted to describe the translation activity in Toledo, its most important actors, the most important translations, the importance of De divisione philosophiae, and the special context of the Prologus.
In the second part of the study, we translated the prologue of De divisione philosophiae, a book written by Gundissalinus modeled on al-Farabi's İhsā’u’l-`Ulūm, and analyzed this section in the light of translations from Islamic philosophy during that period. As we tried to show in the footnotes of the translation, Gundissalinus's work is not original but rather resembles a compilation from the works of al-Farabi, Ibn Sina, and al-Ghazali.
Gundissalinus De divisione philosophiae Fārābī İhsā’u’l-`Ulūm İbn Sīnā Aristotelianism Toledan Translation Movement
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe, Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 1 |