Tarih boyunca üretim ve geçim biçimleri, toplumların sosyal örgütlenmesi, kültürel birikimi ve toplumsal hafızası üzerinde belirleyici bir rol oynamıştır. İnsan, yaşadığı çevreden yararlanarak farklı ihtiyaçlara yanıt veren meslek alanları oluşturmuş; ilk dönemlerde temel ihtiyaçlara dayalı üretimler öne çıkmış, zamanla gelişen ticaret anlayışıyla birlikte özellikle değerli taşlar ve kıymetli madenler etrafında şekillenen kuyumculuk gibi meslekler ortaya çıkmıştır. Bu meslekler ekonomik işlevlerinin yanı sıra özgün uygulamalar, dil, inanç, ritüel, sembol ve sözlü kültür unsurlarıyla folklorun, özellikle de meslek folklorunun kapsamına girmiştir. Meslek folkloru, iş ve zanaat kollarının yanı sıra toplumsal işlevler, geleneksel bilgi birikimi, söz varlığı ve inanç sistemlerini ele alarak kuşaktan kuşağa aktarılan hafızanın önemli bir boyutunu temsil etmektedir. Dünya edebiyatında türlerin çeşitlenmesiyle meslek folkloruna ait izlerin modern metinlerde giderek daha görünür hâle geldiği görülmekte, bu durum edebiyat ile folklor arasındaki bağı güçlendirmektedir. Türkiye’de yeraltı edebiyatı anlayışının önde gelen isimlerinden Hakan Günday’ın Malafa adlı romanı turizme dayalı kuyumculuk ve tezgâhtarlık ekseninde meslek folkloru açısından dikkate değer bir örnek oluşturmaktadır. Çalışmada bu romandan hareketle meslek folkloruna ilişkin unsurlar incelenmekte ve edebî metinlerin meslek kültürünü anlamaya sunduğu katkılar tartışılmaktadır.
Throughout history, production and livelihoods have played a decisive role in shaping societies' social organisation, cultural heritage and collective memory. Humans have created occupational fields that respond to different needs by utilising their environment; in the early periods, production based on basic needs was prominent, and with the development of trade over time, occupations such as jewellery, which revolved around precious stones and metals, emerged. In addition to their economic functions, these professions have entered the scope of folklore, especially occupational folklore, with their unique practices, language, beliefs, rituals, symbols, and elements of oral culture. Occupational folklore represents an important dimension of memory passed down from generation to generation, addressing social functions, traditional knowledge, vocabulary, and belief systems, as well as trades and crafts. With the diversification of genres in world literature, traces of occupational folklore have become increasingly visible in modern texts, strengthening the link between literature and folklore. Hakan Günday's novel Malafa, one of the leading names in underground literature in Turkey, is a noteworthy example of occupational folklore centred on tourism-based jewellery and shopkeeping. This study examines elements related to occupational folklore based on this novel and discusses the contributions literary texts make to understanding occupational culture.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Turkish Folklore (Other) |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Early Pub Date | November 27, 2025 |
| Publication Date | November 28, 2025 |
| Submission Date | September 21, 2025 |
| Acceptance Date | November 6, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 8 Issue: 2 |