-
Tanrı ve insan arasındaki ontolojik mesafenin/farkın, dilin, anlamın ve ahlakın kökeni olduğunu söyleyebiliriz. Ontolojik farklılık, bir yandan anlamın ve dilin kökeniyken, öte yandan da, yaratıcı ve inşa edici bir dilin temel dayanağıdır. İnsanın tam olarak bu mesafeyi kapatabilme serüvenine anlam arayışı ya da ‘olma’ süreci diyebiliriz. Ne var ki, insan ve Tanrı arasında ontolojik yakınlığı hatta özdeşliği öne süren bir düşünce, dilin ve anlamın kötürümleşmesine davetiye çıkaracaktır. Günah ve başkaldırı, insan ve Tanrı arasındaki ontolojik farklılığın bir ifadesidir. Yine iman ve ritüel, ontolojik mesafenin hem bir dışa vurumu hem de bu uzaklığı yaklaştırma çabasıdır. Yaratmanın sözle başlaması Tanrı ile insan arasındaki farkın ve Tanrı’nın gücünün bir temsilidir. Özellikle de İbrahimî geleneğin yoktan yaratma düşüncesi (ex nihilo), açıkça Tanrı ile diğer varlıklar arasındaki mesafenin bir başka yansımasıdır
Modern Batı düşüncesi dilin kökeni ontolojik farklılık sorunu Heidegger Gadamer
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 16 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.