The two most frequently mentioned figures during the Mongol Invasion, Vizier Muin al-din Parwana and Rumi, were not just two figures whose paths intersected in history. They were also close friends with a shared bond of affection. The close friendship between Rumi, whose actions shaped the course of the Mongol invasion and became a haven for the people of Anatolia, and Vizier Muin al-din Parwana, whose active political activities aimed to protect the interests of peace and tranquility in Anatolia, were among the key factors that shaped the course of the invasion. Vizier Muin al-din Suleiman Parwana, about whom the anonymous Seljuqname described the Mongols as "like a ring on his finger," is among the most important figures of the Mongol invasion period. According to information provided by Aksarâyî, Parwana, who came from a well-established family, was an intelligent and politically savvy figure. His father was Muhezzib al-Din Ali, a prominent vizier of the Seljuq state. Ali began serving the state during the reign of Ala al-din Kayqubad and was appointed vizier during the reign Ghiyath al-din Muhezzib al-Din Ali Ali, who was also in a critical situation during the Battle of Kösedağ, a turning point in Seljuq history, warned the sultan before the battle that abandoning the army's position would result in disaster. However, Sultan Ghiyath al-din Kaykhusraw II, a young and inexperienced ruler, acted on the advice of similarly inexperienced and adventurous commanders, resulting in a major defeat. To prevent the defeated state from falling into even worse straits and the nation from being subjected to oppression, Muhezzib al-Din Ali appeared before the powerful Mongol governor Baycu Noyan and signed a treaty. Muhezzib al-Din Ali took his son Parwana with him on this expedition. From an early age, Parwana learned the finer points of politics and state sensitivity from his father, who was dedicated to the well-being of the state. This legacy was inherited from his father, and in later years, he was appointed to government positions.
Despite fulfilling important roles within the Seljuq state apparatus during a highly turbulent era, Parwana devoted all his time to the well-being of the state and the nation, falling victim to the forces of the chaotic political environment and paying the price for these efforts with his life. Parwana not only suffered from the chaotic environment of his time but also suffered the wrath of contemporary historiography. Many historians, when evaluating the relations that unfolded in this chaotic environment, place all the blame on Parwana, perhaps as a result of their attempt to whitewash the dynasty's members, thus portraying a negative image of the vizier. Rumi, who intimately felt the Mongol suffering and inscribed this discomfort in almost every verse, not only suffered the Mongols' cruelty, but also, like Parwana, suffered the cruelty of historians throughout history, becoming portrayed as aligned with the Mongols, whom he was deeply opposed to. While a disciple of Fakhr al-Din al-Irâkî, Vizier Parwana, who had close ties with Rumi, a respected guest at Rumi's lodge, is among the most frequently mentioned figures in Manāqib al-ʿĀrifīn Due to his close contacts with Rumi, Parwana is considered a significant figure in Seljuk history as well as in the Mevlevi order. This study will examine Parwana, a prominent figure in late-period Seljuk politics, in terms of his relations with the Mongols, his closeness to Rumi, and the impact of these relations on statecraft. His closeness to Rumi, their relations with Rumi, his influence on him, and their shared stance during the Mongol invasion will be discussed in light of information provided by relevant sources.
Moğol İstilası sürecinde adından en çokça zikredilen iki isim vezir Muînüddîn Pervâne ve Hz. Mevlânâ sadece tarihin yollarını kesiştirdiği iki isim değildi. Onlar aynı zamanda aralarında gönül bağı olan yakın dostlardı. Moğol istilası döneminde tavırları ile istilanın seyrine yön veren ve Anadolu insanın adeta sığınağı haline gelen Celâleddin Rumî ile Bu sürecte aktif siyaseti ile Anadolu insanın huzur menfaatlerini korumayı amaç edinen Vezir Parwana’nin yakın dostluğu ve Mevlânâ’nın sürekli uyarak Pervâne’ye yönelik ikazları da istila sürecinin seyrini belirleyen önemli parametreler arasında yer almaktaydı. Anonim Selçuknâme’nin Moğollar onun parmağındaki yüzük gibiydi dediği vezir Muînüddin Süleyman Pervâne Moğol istilası döneminin önemli şahsiyetleri arasında gelmektedir. Aksarâyî’nin verdiği bilgiye göre köklü bir aileden gelen Pervâne’nin, akıllı ve çok iyi siyaset bilen bir şahsiyet olduğu anlaşılmaktadır. Babası da Selçuklu devletinin önemli vezirlerinden olan Mühezzibiddin Ali’dir. Alâeddîn Keykubâd döneminde devlete hizmet etmeye başlayan Ali, Gıyâseddîn döneminde vezirlik görevine getirdi. Selçuklu tarihinin kırılma noktasını oluşturan Kösedağ Savaşı’nda da kritik bir durumda olan Mühezzibîddîn Ali, savaş öncesinde sultanı uyararak ordunun mevzisinden ayrılmasının felaket ile sonuçlanacağını ifade etmişti. Fakat genç ve tecrübesiz bir hükümdar olan Sultan II. Gıyâseddîn Keyhüsrev kendi gibi tecrübesiz ve macera peşindeki komutanların sözüne uyarak hareket etmiş neticesinde de büyük bir hezimet yaşanmıştı. Mühezzibiddin Ali, yenilgi yaşayan devletin daha da kötü bir duruma düşmemesi ve milletin zulme maruz kalmaması için Moğolların kudretli valisi Baycu Noyan’ın huzuruna çıkarak antlaşma imzalamıştır. Mühezzibiddin Ali bu sefere oğlu Pervâne’yi de götürmüştü. Daha küçük yaşta devletin selameti için uğraşan babasından ince siyaseti ve devlet hassasiyetini öğrenen Parwana, babasından aldığı bu miras ile ileriki yıllarda devlet görevine getirildi. Oldukça karışık bir devirde Selçuklu devlet mekanizmasında önemli görevler ifâ eden Pervâne bütün mesaisini devlet ve milletin selameti için harcamış olmasına rağmen kaotik siyasi ortamın gergefliğinin kurbanı olmuş bu gayretlerinin neticesini hayatı ile ödemiştir. Muînüddîn Süleyman Pervâne sadece devrinin karmaşık ortamının müzdaribi olmamış günümüz tarihçiliğinin de gadrine uğramıştır. Pek çok tarihçi, bu kargaşa ortamında yaşanan ilişkileri değerlendirirken hanedan mensuplarına temize çekme gayretinin sonucu olsa gerek bütün vebali Pervâne’ye yıkarak olumsuz bir vezir imajı çizmektedir. Moğol Izdırabını yakından hisseden ve bundan duyduğu rahatsızlığı neredeyse her beyitine nakşeden Mevlânâ, sadece moğolların gadrine uğramamış o da tarihin akışı içinde tıpkı Pervâne gibi tarihçilerin de gadrine uğrayarak zerrelerine kadar karşında olduğu Moğollarla aynı safta gösterilir hale gelmiştir. Fahreddin Irâkî’nin müridi olmasına karşın Mevlânâ dergahının hatırı sayılır konuklarından olan Mevlânâ Celâleddin Rumî ile çok yakın temasları bulunan Vezir Pervâne Menâkıbû’l-Ârîfîn’de adı en çok zikredilen şahıslar arasında yer almaktadır. Pervâne, Mevlânâ ile yakın temaslarından dolayı Selçuklu tarihinin olduğu kadar Mevlevîlîğin de önemli şahsiyetlerinden biri olarak anılmaktadır. Bu çalışmada son dönem Selçuklu siyasetinin önemli şahsiyetlerinden Muînüddin Pervâne’nin gerek Moğollar ile ilişkileri gerekse Mevlânâ ile yakınlığı ve bu ilişkilerinin devlet yönetimine etkileri Mevlânâ’ya olan yakınlığı aralarında münasebetler Mevlânâ’nın onun üzerindeki etkileri Moğol istilası süreceinde ortak takındıkları tavır kaynakların verdiği bilgiler ışığında ele alınacaktır.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | History of Seljuk |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Submission Date | March 6, 2025 |
| Acceptance Date | December 2, 2025 |
| Publication Date | December 10, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: Mevlâna Özel Sayısı |
Selçuk University Journal of Seljuk Studies is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).