Diagnostic distinction between enchondromas located in long tubular bones and low-grade chondrosarcomas is difficult. The data of 17 patients with long tubular bone cartilage lesions whose preoperative diagnoses were enchondromas were retrospectively analyzed. The files of the patients who were admitted to the Department of Orthopedics and Traumatology of Uludag University School of Medicine between 2005 and 2012 were assessed and 14 patients who underwent intra-lesional curettage and allograft implantation for enchondromas, two patients with preoperative diagnosis of enchondroma which were realized to be stage I chondrosarcomas after intralesional curettage, and one patient with enchondroma which transformed into stage II chondrosarcoma during follow up were examined. Enchondromas were incidentally found in four asymptomatic patients. The tumor was in the distal femur in eight cases, proximal humerus in six cases, and proximal tibia in three cases. Fourteen cases with enchondromas who were treated with intralesional curettage and allograft implantation were free from recurrence and malignant transformation during the follow up. In conclusion, correct diagnosis and treatment of enchondromas require evaluation of the clinical, radiological and pathological data in conjunction.
Uzun tübüler kemik yerleşimli enkondromların düşük evreli kondrosarkomlarla tanısal ayırımı zordur. Bu çalışmada uzun tübüler kemik yerleşimli kıkırdak lezyonu olup ameliyat öncesi enkondrom tanısı konulan 17 olgunun verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Bu amaçla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalında 2005 ile 2012 yılları arasında uzun tübüler kemik yerleşimli enkondrom nedeniyle intralezyoner küretaj ve allogreft uygulanan 14 hasta, biyopsi tanısı enkondrom olan ancak intralezyonel küretaj sonrası evre I kondrosarkom tanısı konulan 2 hasta ve evre II kondrosarkoma dönüşen 1 hastanın dosyaları değerlendirildi. Semptomu olmayan 4 hastada tümör tesadüfen saptandı. Tömörün lokalizasyonu 8 olguda distal femur, 6 olguda proksimal humerus ve 3 olguda proksimal tibia yerleşimliydi. İntralezyoner küretaj ve allogreft ile tedavi edilen enkondrom tanılı 14 olguda nüks veya malign transformasyon görülmedi. Sonuç olarak bu lezyonlarda doğru tanı ve tedavi, klinik, radyolojik ve patolojik verilerin birlikte değerlendirilmesi ile mümkündür.
Diğer ID | JA29KZ68UZ |
---|---|
Bölüm | Özgün Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 39 Sayı: 1 |
Journal of Uludag University Medical Faculty is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.