İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dönemde 19. Yüzyıl’ın büyük sömürge imparatorlukları ve onların kurmuş oldukları düzen dağılmış ve bir tarafta SSCB diğer taraf da ise ABD’nin önderliğini yaptığı iki kutuplu bir uluslararası siyasi yapı ortaya çıkmıştır. Bu yeni yapının ortaya çıkması eski düzenin tasfiyesini de beraberinde getirmiştir. Bu tasfiye sürecinde İngiltere kendi iktisadi, siyasi ve askeri yapısına büyük yük bindiren sömürgelerini tahliye ve tasfiye etme yoluna gitmiştir. Ancak bunu yaparken stratejik açıdan önemli noktaları, en azından Süveyş Kanalı’nın batısında kalanları, elinde tutmaya çalışmıştır. Mısır topraklarında kalan Süveyş Kanalı bölgesi bu kilit önemdeki noktalardan biridir. Eski sömürge geçmişi nedeniyle Batı ile ilişkileri zaman zaman kötüleşen Mısır yine böyle sorunlu olaylardan birinin sonrasında Süveyş Kanalını devletleştirdiğini açıklamıştır. Bu karardan Batı Dünyası’nın lideri konumundaki ABD memnun olmamıştır ancak SSCB’nin Ortadoğu’ya müdahil olmasına ve etkisini attırmasına sebep olmaması için gerginliği büyütmemeye çalışmıştır. Ancak Kanal’ın idaresini ellerinde tutan İngiltere ve Fransa bu durumdan memnun olmamış, hem Kanalı geri almak hem de kendilerine Ortadoğu bölgesinde düşmanlık yapan Mısır lideri Cemal Abdünnasır’ı devirmek için harekete geçmeye karar vermiştir. Bunun sonucunda da 1956 Süveyş Krizi yaşanmıştır. İngiltere ve Fransa askeri mücadeleyi kazanmıştır ancak siyasi olanı kaybetmiştir. Bunun sonucunda Ortadoğu bölgesinde ve dünya sisteminde dengeler değişmiştir. Süveyş Krizi de bu değişimin başlangıç noktası olmuştur.
-
-
-
In the period after the Second World War, the great colonial empires of the 19th century and their colonial order fade away and a new bipolar international political system led by the USA and USSR, emerged. The emergence of this new international political system forced the disintegration of the old order. During this disintegration process, Britain tried to evacuate and liquidate her former colonies, which put a huge burden on its economic, political and military system, but in doing so tried to keep the strategically important points, at least the ones left in the west of the Suez Canal. The Suez Canal region, which remained in Egyptian territory, was one of those strategic assets. Egypt, whose relations with the West occasionally deteriorated due to its former colonial past history, announced that it had nationalized the Suez Canal after one of such problematic events. Although the USA, the presumed leader of the Western World, was not satisfied with that decision, but tried to decrease the tension in order to cease the USSR intervention to the Middle East and increase its influence. However, Britain and France, who are in charge of the Suez Canal and Canal Company, were not satisfied with Egypt’s decision that nationalized the Suez Company. They took decisive action both to take the Canal back and to overthrow the Egyptian leader Gamal Abdünnasir, who was hostile to them in the Middle East region. As a result, the Suez Crisis of 1956 occurred. Britain and France won the military struggle but lost in the political process. Balances in the Middle East region and the world system have changed dramatically and the Suez Crisis was the starting point of this change.
Suez Crisis Gamal Abdunnasir Athony Eden Eisenhower John Foster Dulles Opearation Muskeeter
-
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | research Article |
Authors | |
Project Number | - |
Publication Date | September 29, 2021 |
Submission Date | May 22, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike).