Türkiye’de, 1 Kasım 1922 tarihinde saltanat ile hilafet birbirinden ayrılmış ve yalnız hilafetin yaşamasına izin verilmiştir. Ancak hilafet kurumunun siyasi gücü elinden alınmış ve kurum, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin etkisi altına girmiştir. Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra hilafetin varlığı siyasi çevrelerde ve ulusal basında tartışılmaya başlanmıştır. Muhafazakâr gruplar, hilafetin siyasi güce kavuşturularak varlığının devam ettirmesinin yararlı olacağını öne sürerken, hilafeti yeni rejimin önündeki en büyük engel ve tehlike olarak gören yeni rejim yanlıları hilafetin bir an önce kaldırılması gerekliliğini savunmuşlardır. Tartışmalar esnasında hilafet yanlıları İstanbul İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmışlardır. Mevcut rejimin muhaliflere yönelik gizli tehdidi altında 3 Mart 1924’te hilafet kaldırılmış ve Osmanlı hanedan üyeleri yurt dışına çıkarılmışlardır. Bu süreçte Vakit Gazetesi, halkı hilafetin kaldırılması fikrine alıştıran, inkılaba zemin hazırlayan ve ona karşı gelecek olası tepkileri azaltıcı bir yayın politikası takip etmiştir. Hilafet meselesinde İngilizlerin müdahalesi olduğunu düşünen gazete, meseleyi yeni devletin bekası açısından ele alarak hem rejim muhaliflerini hem de halkı uyarma görevini üstlenmiştir. Bu çalışmanın amacı; inkılapçı bir gazete olan Vakit Gazetesi’nin süreçteki tavrını, yayın politikasını ve üstlendiği rolünü irdelemektir. Bunun yanı sıra tüm sürecin öncesi ve sonrasıyla, gazeteye yansımalarını ortaya koymaktır. Makale hazırlanırken başta Vakit Gazetesi olmak üzere Meclis tutanakları, dönemin basını, hatıratlar, telif ve tetkik eserlerden yararlanılmıştır. Yöntem olarak da doküman analizi tekniği kullanılmıştır.
In Turkey, on November 1st, 1922, the monarchy and the caliphate were separated, allowing only the survival of the caliphate. However, the political power of the caliphate institution was stripped away, and the institution fell under the influence of the Grand National Assembly of Turkey. After the proclamation of the Republic, the existence of the caliphate began to be debated in political circles and the national press. Conservative groups argued that empowering the caliphate politically would be beneficial for its continuation, while supporters of the new regime, seeing the caliphate as the greatest obstacle and threat to the new regime, advocated for its immediate abolition. During the debates, supporters of the caliphate were prosecuted in the Istanbul Independence Tribunal. Under the clandestine threat of the existing regime, the caliphate was abolished on March 3rd, 1924, and members of the Ottoman dynasty were exiled abroad. During this process, Vakit Newspaper followed a publishing policy that accustomed the public to the idea of abolishing the caliphate, prepared the ground for the revolution and reduced possible reactions against it. Thinking that there was British intervention in the Caliphate issue, the newspaper undertook the task of warning both the regime opponents and the public by addressing the issue from the perspective of the survival of the new state. The purpose of this study is to examine the stance, publishing policy, and role assumed by Vakit Newspaper, a revolutionary newspaper, during this process. Additionally, it aims to reveal the reflections of the entire process on the newspaper. In preparing the article, sources such as the Vakit Newspaper, parliamentary records, contemporary press, memoirs, and original and review works were consulted. Document analysis technique was used as the method of study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of The Republic of Turkiye, Late Modern Press History |
Journal Section | research Article |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2024 |
Submission Date | March 23, 2024 |
Acceptance Date | June 16, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike).