Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri, tarihin her döneminde önemli olmakla birlikte zorlu bir süreç geçirmiştir. Gümrük Birliği ile güçlenen ilişkiler zamanla iki tarafında değişen beklenti ve çıkarlarıyla farklı seviyelerde seyir etmiştir. Türkiye hiçbir zaman AB’den vazgeçmemiş, AB ise Türkiye’yi ne tamamen dışarda bırakmış nede tamamen içine almıştır. 1997 Lüksemburg zirvesiyle tam üyelik adayları arasında yer almayan Türkiye, bir süre AB ile tüm ilişkileri askıya alma politikası izlemiştir. Ancak bundan iki sene sonra 1999 Helsinki zirvesinde alınan karar ile Türkiye’nin AB adaylığı kabul edilmiş ve katılım ortaklığı belgesi hazırlanacağı duyurulmuştur. Bunun üzerine ikili ilişkiler tekrar canlanmış ve karşılıklı yükümlülük ve çıkarların konuşulduğu yeni bir döneme girilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 7 Issue: 1 |