İnsanı zoon politicon olarak tahayyül eden siyaset felsefesi ile insana ilişkin hikâyeler anlatan edebî tahayyülün karşılaşmasıyla ortaya çıkan politik roman, toplumsal ve siyasal gerçeklik temsillerinden biridir. İnsanın siyasal trajedileri ve açmazlarını en estetik ve açık haliyle politik romanlar aracılığıyla okuruz. Politik romanlar, tarihselci, davranışçı ve siyaset felsefesi olarak üç perspektiften yazılabilmekle birlikte, en iyi ve yaygın bilinenleri tarihselci bakış açısı ile yazılanlardır. Çalışmamız, daha az bilinen siyaset felsefesi perspektifini tartışmaya açmakta, bir romanın politik olabilmesi için insanı siyasetin derin anlayışına yöneltme yeteneği taşıması gerektiğini iddia etmektedir. Bu yeteneğin sadece siyaset felsefesi perspektifi ile mümkün olduğu düşünüldüğünde, politik romanların siyaset felsefesine tabi olması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kurmacanın geniş olasıklıkları aracılığıyla eşsiz hikâyeler anlatan politik romanlar, bunu yaparken siyaset felsefesinin yarattığı kavramlar ile konuşurlar. Böylelikle siyaset filozofunun yarattığı kavramları gölgelerin içinden çıkarıp, okur için görünür hale getirirler. Bu çalışma söz konusu bu ilişkiyi “büyülü gerçekçilik” sayesinde büyük bir ustalıkla ortaya koyan bir romancıyı, Portekizli yazar José Saramago’yu ve eserlerinin politik roman edebiyatı içindeki yerini konu edinmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 15, 2021 |
Submission Date | August 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 11 Issue: 2 |