In our study, the ‘optional full withholding’ practice, introduced in Turkey in 2022 to ensure the
collection of value-added tax, is discussed. The tax liability in VAT is primarily regulated in
Article 9 of the Value Added Tax Law. The relevant article stipulates certain liability cases, and
in situations deemed necessary to secure the tax, authority is granted to the Ministry of
Treasury and Finance. The Ministry exercises this authority through general communiqués. The
optional full withholding introduced by these communiqués allows, in transactions subject to
partial withholding, for all tax liability to be transferred to a single party if the buyer and seller
agree. This practice not only ensures a safer and faster transfer of tax revenue to the treasury
but also limits the joint liability arising from past transactions for taxpayers.
The article first examines the legal basis of the withholding practice, its relationship with the
principle of legality of taxation in the Constitution, and the legal aspect of this regulation
within the framework of the relevant articles of the Tax Procedure Law. Additionally, while
discussing the advantages of the optional full withholding practice, the administrative and
legal debates it brings are also evaluated.
In conclusion, it is stated that the optional full withholding practice plays an important role in
ensuring tax security, and suggestions are offered to enhance the effectiveness of the practice
and facilitate tax compliance processes.
Optional Full Withholding Full Withholding Partial Withholding Principle of Legality of Taxation Special Contracts in Tax Law Value Added Tax
Çalışmamızda Türkiye’de katma değer vergisi tahsilatını güvence altına almak amacıyla getirilen ve 2022 yılında yürürlüğe giren “isteğe bağlı tam tevkifat” uygulaması ele alınmaktadır. Katma değer vergisinde vergi sorumlusu esas olarak Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddede belirli sorumluluk halleri düzenlenmiş olup verginin güvence altına alınması amacıyla gerekli görülen hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir. Bakanlık ise bu yetkisini genel tebliğler aracılığıyla kullanmaktadır. Genel tebliğler ile getirilen isteğe bağlı tam tevkifat, kısmi tevkifata tabi işlemlerde alıcı ve satıcı tarafların anlaşması durumunda tüm vergi sorumluluğunun tek bir tarafa devredilmesine olanak tanır. Bu uygulama, verginin daha güvenli ve hızlı bir şekilde hazineye aktarılmasını sağlarken, mükelleflerin geçmiş işlemlerden doğan yükümlülükleri nedeniyle ortaya çıkan müteselsil sorumluluğunu da sınırlamaktadır. Makale, öncelikle tevkifat uygulamasının yasal dayanaklarını, Anayasanın verginin kanuniliği ilkesiyle olan ilişkisini ve Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddeleri çerçevesinde bu düzenlemenin hukuki boyutunu incelemektedir. Ayrıca, isteğe bağlı tam tevkifat uygulamasının avantajları ele alınırken, uygulamanın getirdiği idari ve hukuki tartışmalar da değerlendirilmektedir. Sonuç olarak, isteğe bağlı tam tevkifat uygulamasının, vergi güvenliği sağlamada önemli bir rol oynadığı belirtilmiş, uygulamanın etkinliğinin artırılması ve vergiye uyum süreçlerinin kolaylaştırılması için öneriler sunulmuştur.
İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Tam Tevkifat Kısmi Tevkifat Verginin Kanuniliği İlkesi Vergi Hukukunda Özel Sözleşmeler Katma Değer Vergisi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Law (Other) |
Journal Section | PUBLIC LAW |
Authors | |
Early Pub Date | January 30, 2025 |
Publication Date | January 31, 2025 |
Submission Date | October 29, 2024 |
Acceptance Date | December 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2025 |