The ordinary partnership, distinguished by its unique characteristics from other types of partnerships regulated under the Turkish Commercial Code No. 6102, is a partnership frequently encountered in daily life due to its ease of establishment and being free from formal requirements. The foundation of this partnership lies not in capital but in the mutual trust among the partners. One of the reasons for its distinction from commercial partnerships is its lack of legal personality. Without legal personality, a corporate veil cannot be created between the partnership and third parties, meaning that the consequences of the legal relationships will directly and unlimitedly affect the partners. As a result of this situation, the possibility of representation of the partnership through its mandatory organs is eliminated. The representation of the ordinary partnership, which has a legal basis in the Turkish Code of Obligations No. 6098, is addressed in Articles 637 and 638 of the same Code, and it is accepted that the general provisions on representation can apply to ordinary partnerships to the extent that they are consistent with its nature. This study discusses how unauthorized representation may occur in the relationships between an ordinary partnership and third parties.
Ordinary Partnership Representation of Ordinary Partnership Legal Personality Authorization Unauthorized Representation.
Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen ortaklıklardan kendisine has özellikleri ile ayrılmakla beraber kolayca kurulabilmesiyle günlük hayatın içerisinde sıklıkla karşımıza çıkan, şekli sınırlamalardan uzak bir ortaklıktır. Ortaklığın temelinde sermayenin değil, her bir ortağının, birbirine duyduğu güvenin bulunduğu görülmektedir. Adi ortaklığın ticaret ortaklıklarından farklı bir konumda yer alma nedenlerinden bir tanesi, tüzel kişiliğe sahip olmamasıdır. Tüzel kişiliğin bulunması ve bulunmaması haline göre ortaklık ile üçüncü kişi arasında kurulacak olan ilişki üzerinde farklılık meydana gelecektir. Zira tüzel kişiliğin bulunmaması, üçüncü kişiler ile ortaklık arasında bir perde oluşturulmasını engelleyeceğinden, kurulacak olan hukuki ilişkilerin sonuçlarının doğrudan ve sınırsız bir şekilde ortaklara yansıması anlamına gelir. Bu durumun neticesinde adi ortaklığın zorunlu organları aracılığı ile temsilinin gerçekleşme imkânı da ortadan kaldırılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda hukuki bir temele sahip olan adi ortaklığın temsili, aynı kanunun 637. ve 638. maddelerinde ele alınmış olmakla, temsile ilişkin genel hükümlerde yer alan düzenlemelerin, niteliği ile bağdaştığı oranda adi ortaklık için de uygulanacağı kabul edilmektedir. Bu çalışmada, adi ortaklığı oluşturan ortakların üçüncü kişiler ile ilişkilerinde yetkisiz temsilin ne şekilde gerçekleşebileceği tartışılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Commercial Law (Other) |
Journal Section | PRIVATE LAW |
Authors | |
Early Pub Date | August 2, 2025 |
Publication Date | July 31, 2025 |
Submission Date | April 10, 2025 |
Acceptance Date | July 10, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 2 |