Günümüzün çağdaş kentleri ve megakentleri periferileri ile birlikte bir organik yapı olabilmektedirler. Ekonomik, sosyal ve
kültürel açılardan son derece asimetrik dengelere sahip bu yaşam alanları, görsel kültür çağının fotoğraf üreticileri için de ilham
verici üretim mekânları durumundadırlar. Megakent ve periferisini fotoğraflayan sanatçıların çalışmaları incelendiğinde iki ayrı
eğilim ortaya çıkar. Birincisi, insan algısını zorlayan büyüklük ve güce sahip megakentin fotoğrafları daha soyutken; periferisinde
yer alan gecekondu bölgesinin fotoğrafları, yoksulluğu ve yaşam koşullarının zorluğunu sade bir şekilde yansıtır özellikte ve
klasik belgesel fotoğrafın gerçekçi izlerini taşımaktadır. Her iki eğilime ait fotoğraflarda asıl açığa çıkan gerçeklik ise çağdaş
vahşi ekonomik sistemin megakentte de gecekonduda da insanı mutsuz edip yok sayan doğasıdır. Bu çalışmanın amacı, çağdaş
megakent ve periferisinde çekilen fotoğraflarda ortaya çıkan iki farklı eğilimi biçim ve içerik açısından tartışmaktır. Megakentin
fotoğrafik imgesine yönelik tartışma ‘yüce’ kavramı, periferisinin imgesi ise klasik belgesel fotoğraf geleneği açısından
incelenmiştir. Görsel analiz, çağdaş megakent kavramı hakkında çalışan en önemli fotoğrafçılar Andreas Gursky, Michael Wolf
ve Jonas Bendiksen’in çağdaş megakent fotoğrafları üzerinden yapılmıştır. Söz konusu çalışma, kent fotoğrafçılığı alanındaki
kuramsal çalışmalara katkı sağlayacak analizler içermektedir.
Anahtar Sözcükler: Fotoğraf, Megakent, Gecekondu, Kapitalizm, Yüce, İmge, Fotoğrafik İmge.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleler |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2016 |
Submission Date | March 3, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 15 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.