Değişim, bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü olup, yaşamın kaçınılmaz parçalarından biridir. Değişimin bir doğrultusu olmadığında ileriye dönük ya da geriye dönük olabilir. Hayatın her alanında olduğu gibi, eğitimde de değişim kaçınılmaz olup, bu değişimden etkilenenlerden biri de Hayat Bilgisi Öğretim Programıdır. Bu çalışmanın amacı sınıf öğretmenlerinin 2017 yılında düzenlenen Hayat Bilgisi Öğretim Programına yönelik görüşlerini belirlemektir. Çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışması olarak yürütülmüştür. Çalışmada Kartopu örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışma, 38 Öğretmen ile yürütülmüştür. Veri toplamak amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler, içerik analizi yoluyla çözümlenmiştir. Araştırmanın sonunda, program çerçevesinde hazırlanan ders kitabındaki örneklerin günlük yaşamla benzeşmediği, programdaki kazanımların bazılarının soyut olduğu, bu kazanımların gerçek yaşama aktarımı zor olduğu öğretmenler tarafından belirtilen görüşlerdendir. Ayrıca, yenilenen bu programın köy çocuklarına uygun olarak düzenlenmediği belirtilmiş ve öğretmenler tarafından programın içeriğine yönelik öneriler ortaya koyulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre bazı önerilerde bulunulmuştur.
Change is the whole of changes in a time frame and is an inevitable part of life. It may be forward-looking or backward when there is no direction of change. As in all areas of life, change in education is inevitable. One of those who have changed as in every field of life is the Life Science Teaching Program. The aim of this study is to determine the opinions of the classroom teachers about the Life Science Curriculum that was changed in 2017. The study was carried out as a case study which is one of the qualitative research methods. Snowball sampling method was used in the study. The study was conducted with 38 teachers. The semi-structured interview form developed by the researcher was used to collect data. The data were analyzed by content analysis. At the end of the study, it is stated by the teachers that the examples in the textbook prepared in the framework of the program are not similar to daily life, and some of the achievements in the program are abstract, and these gains are difficult to transfer to real life. Furthermore, it was stated that this renewed program was not designed for the children of the village and the suggestions were given by the teachers regarding the content of the program. Some suggestions were made according to the results of the research.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 17 Issue: 1 |