Tarihsel olarak birçok afetler ve felaketler yaşayan insanlık tarihi, 2019 yılında Wuhan’dan dünyaya yayılan Covid-19 olarak tanımlanan bir pandemi ile birlikte yaşamın rutininde yeniden ciddi problemler yaşamaya başlamıştır. Bu problemin temelini teşkil eden pandemi küresel bir sağlık krizine neden olurken, bu kriz küresel düzenin egemen düşüncesi ve hâkim paradigması olan neoliberal politikaların ve onun taşıyıcı araçlarının pandemiye karşı cevap üretmekten oldukça uzak olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Covid-19 pandemisi, başta sağlık hizmetleri olmak üzere en temel kamusal hizmetlerin piyasalaştırılmasının devletleri ve toplumları ciddi anlamda etkileyen sonuçlar üretmesi, refah devleti anlayışına duyulan ihtiyacı yeniden gündeme taşımıştır. Bu çalışma; 1980’lerle birlikte neoliberal düşüncenin ve politikaların dominant hale geldiği, minimal devlet yaklaşımı üzerinden piyasayı egemen kıldığı bir küresel sistem içinde ortaya çıkan Covid-19 pandemisinin, toplumsal yaşam alanlarında yarattığı tahribat üzerinden refah devleti anlayışının yeniden bir ihtiyaç haline gelmesi gerektiği savı üzerine bir analiz denemesi yapmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda; neoliberal yaklaşımın kamusal hizmet ve kamu yararı gibi değerler üzerinden biçimlenen kamucu politikalar yerine serbest piyasa ve bireysel çıkarı önceleyen düşünce ve politikaları etkin kılarak “eşitsizlikler” yaratmasının toplumlar üzerinde ciddi olumsuz etkiler oluşturduğu üzerine bir yaklaşım benimsenmektedir.
Anahtar Kelimer: Covid-19 Refah Devleti Neoliberalizm Kapitalizm Küreselleşme
History of humanity, which has historically experienced many disasters and disasters, has started to experience serious problems in the routine of life, with a pandemic defined as Covid-19, which spread from Wuhan to the world in 2019. While the pandemic causes a global health crisis; it also revealed that the dominant thinking and paradigm of the global order, neoliberal policies and carrier vehicles are far from solving the pandemic. The Covid-19 epidemic, the marketization of the most basic public services, especially health services, and the fact that it has consequences that seriously affect states and societies have brought the need for the understanding of the welfare state back to the agenda. This study is based on the destruction of social living spaces during the Covid-19 pandemic, which emerged in a global system where neoliberal thought and policies became dominant in the 1980s and dominated the market through the minimal state approach; it aims to make an analysis attempt on the argument that the welfare state understanding should become a necessity again. With this context is; an approach is adopted that the neoliberal approach's creation of “inequalities” by activating thoughts and policies that prioritize the free market and individual interest, instead of publicist policies shaped by values such as public service and public interest, have serious negative effects on societies.
Covid-19 Welfare State Neoliberalism Capitalism Globalization
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 5 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.