Son yıllarda yerel tarih çalışmalarına olan ilginin giderek arttığı gözlemlenmektedir. Bu ilgiden Bitlis ve Muş yöresi de nasibini almış, Alaaddin Paşazadelere dair araştırmaların sayısı artmıştır. Bilindiği üzere Muş ve çevresini 18. Yüzyılın ortalarına kadar Bitlis’in kadim beyleri olan Şerefhanlar, Osmanlı idari sisteminin belirlediği sınırlar çerçevesinde, yönetmiştir. Ancak yüzyılın ortalarından itibaren görünür hale gelen Alaaddin Paşazadeler, Muş yöresine fiilen hâkim olmaya başlamış ve zamanla Şerefhanların idare ettiği diğer bölgeleri de ele geçirmişlerdi. Bu değişim, başlangıçta Osmanlı merkezi yönetiminin onayı olmadan gerçekleşmiştir. Hatta Osmanlı yönetimi durumdan memnun olmadığı için Muş’a iki kez asker sevk etmişti. Hükümetin bu tutumuna rağmen 18. Yüzyılın sonlarına doğru Alaaddin Paşazadeler hem resmen hem de fiilen bölgenin meşru idarecileri haline gelmişlerdi. Bu durum bölge halkını da rahatsız etmemiş, onlara karşı herhangi bir bölgesel direnç ortaya çıkmamıştı. Bu çalışmanın amacı otorite meşruiyet ilişkisi bağlamında Alaaddin Paşazadelerin meşru idareci olma sürecini ortaya koymaktır. Bu maksatla çalışmada; devletin Alaaddin Paşazadeleri neden Şerefhanlara tercih ettiği sorusuna cevap aranmıştır. Bunun yanında neden yeni yönetime karşı bir isyan hareketi ortaya çıkmadığı, ahalinin neden onları meşru bir idareci olarak kabul ettikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca Alaaddin Paşazadelerle yönetim alanında istikrarsızlık yaşanıp yaşanmadığı irdelenmiştir. Nihayetinde Alaaddin Paşazadelerin bölgenin sosyal ve kültürel yapısını nasıl etkilediği tartışılmıştır.
In recent years, it has been observed that interest in local history studies has been increasing steadily. Bitlis and Muş regions have also benefited from this interest, and the number of studies on Alaaddin Pashazades, the last beys (chiefs) of Bitlis and Muş, has increased. As it is known, until the mid-18th century, Sherefhans, the ancient nobles of Bitlis, had governed Muş and its surroundings within the boundaries determined by the Ottoman administrative system. However, Alaaddin Pashazades (the sons of Alaaddin), who became visible from the middle of the century, began to de facto ruler of Muş and gradually seized control of other regions administered by Şerefhanlar. This change in the region initially occurred without the approval of the central Ottoman administration. In fact, the Ottoman administration was not pleased with this situation and had sent troops to Muş twice. Despite the government's stance, by the end of the 18th century, Alaaddin Pashazades had become both formally and effectively the legitimate rulers of the region. This situation did not disturb the people of the region, and there was no regional resistance against them. The aim of this study is to reveal the process of Alaaddin Pashazades becoming legitimate rulers in the context of authority legitimacy relationship. For this purpose, the study will seek answers to why the state preferred Alaaddin Pashazades over Sherefhans. In addition, it will be examined why there was no rebellion against the new rule and why the people accepted them as legitimate rulers. Furthermore, it will be analyzed whether there was any instability in the governance area in the region with Alaaddin Pashazades. Ultimately, the discussion will focus on how Alaaddin Pashazades influenced the social and cultural structure of the region.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | General Turkish History (Other) |
Journal Section | Issue |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | February 23, 2024 |
Acceptance Date | May 1, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 64 |
Journal of Yüzüncü Yıl University Graduate School of Social Sciences is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).