İnsanlık tarihinin her aşamasında bireysel ya da toplumsal ifade aracı olarak karşımıza çıkan sanat, içinde var olduğu tarihsel sürece bağlı olarak kendi anlatım dilini oluşturmuştur. Çıkış noktası olarak yaratıcı olan bireyin düşsel ve kurgusal yetilerinin yansıması olan sanat eseri, sanatçı bireyin zihinsel sürecinin imgeler yoluyla dışavurumu olarak görülebilmektedir. Yaratımsal bir olgu olan imge, bu noktada karşımıza çıkmaktadır. İlk örneklerine mağara duvarlarında rastlanılan imge geçmişten günümüze kadar hayatımızda yer almaktadır. Zira insanoğlu düşünen bir varlık olarak tanımlanıyor olmasına karşın, düşüncelerinin temelinde; hayal kurmak, düş görmek ve zihninde kurguladığı hayal ve düşlerine biçimsel değerler katmak, bunları yaparken de çizgi, renk, leke, form, biçim, sembol, simge ve imgeler kullanarak vücut bulmuş yapıtlar üretebilmektedir. Genel olarak sanatçı adı ile anılan ve gözle görünür, kulak ile işitilebilir vs. yapıtlar üreten bireyler, kullandıkları üretim araçlarını yaratım ve yaratıcılık yetileri oranında, nesnelere yükledikleri anlamlar çerçevesinde sunmaktadırlar. Ancak yaratımları esnasında yararlandıkları nesnelere ve fonetiklere anlam yükleme olgusu, yaratıcı bireyin imgelem gücü ile alakalı bir durumdur. Bilindiği gibi imgelem gücü, bilinçaltının beslediği içgüdülerin yansımasıyla, ortak bilindik realist ya da doğaüstü duyguları besleyip, güçlendiren, düşsel olgular sunmaktadır. Bu araştırmada imge ve imgelem kavramlarının tanımları verilerek, imgenin tarihsel sürecinden ve resim sanatındaki yerinden bahsedilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2020 |
Submission Date | December 7, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 6 |