Modern toplumda bilim, yüksek düzeyde uzmanlaşmış, kapitalize olmuş, araçsal bir nitelikle tanımlanmaktadır. Söylemsel ve kurumsal düzlemde bilim, modernlikte toplumsal yeniden üretimin öncü gücü haline gelmiştir. Bilimin epistemolojik ve kurumsal gelişim süreci, onu karar-alma süreçlerinin beslendiği değerler alanından yalıtan bir dinamiğe de işaret etmektedir. Bu makalede, modernliğin özgül tarihsel koşullarında bilim, etik ve toplum arasındaki ilişkinin sorunsallaşmış doğası ele alınmaktadır.
Science in modern society has been characterised as highly specialist, capitalist and instrumental in nature. Science in the discursive and institutional level has become vanguard of social re-production in modernity. Process of the epistemological and institutional development of science indicates also a dynamic which isolates it from values that feeds decision-making process. In this essay problematic nature of the relations between science, ethics and society in the specific historical conditions of modernity is dealt with.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 24 |