Geçmişten gönümüze insan ilişkileri, iletişim kanalları, ilgi alanları, yaşam olanakları, üretim ve tüketim alışkanlıkları sürekli biçimde değişmiştir. Özellikle sanayi devrimi, toplumların yapısında, hem fiziki hem de kültüründe büyük dönüşümler ortaya çıkarmıştır. Modern toplumların ortaya çıkması ile birlikte sınıf veya başka bir ifade ile kimlik, bağlı bulunduğun bir topluluktan ziyade bireyin tüketim yolu ile kendisine, bir grup veya sınıf inşa etme sürecidir. Modern toplumlarda tüketim, yeni sosyal etkileşim ve sosyal davranış şekilleri oluşturma, gerçek ile sahte arasında ki ilişkiyi ortadan kaldırarak yeni bir benlik ve kimlik duygusunu elde etme arzusu ve prestijini ortaya çıkartmıştır. Protestanlık anlayışındaki üretimin fazlalaştırılması ve üretim ilişkisinin artı ürününü tanrı krallığı için harcanması anlayışı ile modern toplumda tüketim-birey ilişkisinin artı ürününün tüketim krallığına için gerekliliği ve zorunluluğu doğurmuştur. Çünkü tüketim alışkanlığı, bireyin kültürel bir göstergesi, yeni iletişim kanalı, yeni gurubunu ve sınıfını, yeni inancını kısacası yeni kimliğini ortaya çıkartır. Birey için tüketim artık zorunlu bir hal almış, tüketim için yeni bir üretim aracı haline gelmiştir.
Bu makalede tüketim toplumunda bireyin yeni kimlik inşa gereksiniminin nedenleri özerinde durulmuştur. Bu çerçevede bireyin tüketim alışkanlıklarının gereksinimden ziyade, istek ve arzularını doyurma, sosyal bir sınıf oluşturma gereksinimin nedenleri ve ait olmadığı sınıfın kabuğuna bürünmesinin temel etkenleri özerinde araştırma yapılmıştır. Makalenin temel tezi, tüketim toplumunda bireyin tüketim vasıtasıyla kendisine yeni bir anlam katması, kültürel, sosyal bir alan oluşturması gibi düşünceler etrafında oluşturulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2022 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2021 |
Kabul Tarihi | 30 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |