İnsanoğlu ilk çağlardan itibaren iletişim yeteneğini geliştirmek, bu yeteneklerini daha geniş sınırlar içerisinde yaymak ve kullanmak için keşifler yapmıştır. Bir araç olarak dil, önemli bir iletişim aracıyken, söz ve söylemin gelişimine katkıda bulunmuştur. Yazının keşfi, matbaa ve baskı teknolojileriyle birlikte yazı da dilin söz ve söylemi geliştirmesi gibi yazılı kültürü geliştirip yaygınlaştırmıştır. Teknolojinin gelişmesi, elektromanyetik dalgaları, sinyalleri, sese ve görüntüye çevrilmesi ile birlikte televizyon ve radyo gibi kitle iletişim araçları hayatımıza girmeyi başarmıştır. Kitle iletişim araçları kullanılmaya başlandığı zamandan beri egemen olanın kontrolü altında olup çıkarları ve istekleri doğrultusunda kitleleri yönlendirip bilgilendirmektedir. Geleneksel iletişim araçları (televizyon, radyo, gazete vs.), yeni iletişim teknolojileri ve internetin gelişimiyle pek çok iletişim ortamının içerisinde yer edinmeyi başarmış ve gündelik yaşantımızın birer parçası haline gelmeye devam etmişlerdir. İletişim araçlarının çeşitliliği kitlelerin haber ve eğlence kaynakları tercihlerini değiştirmekte ve kitleler, bilgi ve eğlenceye en hızlı şekilde ulaşabilecekleri kaynakları tercih etmektedirler. Geleneksel medya içerisinde görülen radyo da hala yaygın olarak kullanılmakta hatta yeni iletişim teknolojileriyle, internet ve uydu gibi pek çok iletişim aracı vasıtasıyla birlikte hayatımıza entegre olmaya devam etmektedir. Türkiye’ de radyo yayıncılığı, radyonun bir kitle iletişim aracı olarak kullanılmaya başladığı ilk günlerden itibaren çağa ayak uydurarak dinleyici kitlesiyle buluşmayı başarmıştır. Radyonun ülkemizdeki serüveni yayınlanan kanunlar ve hükümler çerçevesinde oldukça karışık dönemlere denk gelmiş olup pek çok düzenlemeye tâbi tutulmuştur. Bu çalışmada bir kitle iletişim aracı olarak radyo ve radyo yayınları bağlamında Türkiye’de radyo yayıncılığının tarihsel gelişim süreci incelenecek olup, radyo yayın sistemleri üzerinden kamu radyosu olarak TRT’nin yanı sıra ülkemizde radyo yayınlarının yapılmaya başladığı ilk zamanlardan beri kurumsal kamu radyosu olarak, ikaz ve duyuru yapmak amacıyla kurulmuş olan ‘Meteorolojinin Sesi’ radyosu üzerine derinlemesine mülakat tekniği sonucunda elde edilen bulgularla bir değerlendirme yapılacaktır. Araştırmanın çıktısının alana katkı sağlanması beklenmektedir. Meteorolojinin Sesi Radyosunun yayın amaçları ve şartları doğrultusunda vermiş olduğu hizmetinin, iletişim fakülteleri içerisinde radyonun eğitim amaçlı nasıl kullanılabileceği veya diğer kamu kurumlarının hedef kitleleriyle nasıl iletişim içerisinde olabileceklerine dair örneklem teşkil edebileceği düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 1 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 2 |