ikinci Dünya Savaşının ardından kurulan yeni Avrupa düzeninde 1980’lerin sonundan itibaren önemli siyasi değişiklikler yaşanmış ve SSCB liderliğindeki Doğu Bloku dağılmıştır. Bu değişikliklerden Avrupa düzeninin en önemli bütünleşmesini oluşturan AT de etkilenmiş ve örgüt, 1991’de imzalanan Maastricht Antlaşması ile Avrupa Biriiği’ne dönüşerek siyasi birlik hedefine bir adım daha yaklaşmıştır.
Avrupa düzeninin ve AB bütünleşmesinin geçirdiği bu dönüşüm süreci içinde Türkiye’nin Avrupa devletleri ve Özellikle Avrupa Birliği ile İlişkileri de zorlu bir döneme girmiş ve bu ortamda Türkiye’nin AB sistemindeki dönüşümü etkileme potansiyeli azalmaya başlamıştır.
Meltem Müftüler Baç’ın Soğuk Savaş sonrası Türkiye-AB ilişkilerini ele alan çalışması, çizilen bu çerçevede, Türkiye’nin AB ile olan sorunlu ilişkisini Avrupa düzeninin yeniden yapılanmasına dayandırarak açıklamakta ve Türkiye’nin dönüşümün gerektirdiği yükümlülük ve koşulları karşılamakta zorlandığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Yazar, ilk bölümde çalışmanın teorik çerçevesini çizmektedir. Bu doğrultuda çalışma, Türkiye’nin AB ile özellikle tam üyeliğe odaklanan ilişkisini yapısalcı realist bir yaklaşımla ele almakta ve uluslararası sistemdeki konumuna dayanarak, Türkiye’nin Avrupa birleşme sürecini nasıl etkileyebileceği ve bundan nasıl etkilenebileceği sorularına yanıt aramaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2002 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2002 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi (AAÇD) Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.