The Unfair Terms Directive came into force on 5 April 1993. The Directive has two objectives: the effective protection of consumers and contributing to the establishment of the internal market through minimum harmonization. The Court of Justice of the European Union (CJEU) has shaped the application of the Directive in national laws through the preliminary ruling procedure. However, the CJEU has refrained from determining specific criteria for the unfair contract terms and ultimately left the evaluation of these terms’ existence in cases to the national courts. Thus, the enforcement of the Directive diverges among member states. Additionally, the CJEU’s interpretation of the legal sanction of unfair contract terms prevents the uniform application of the Directive. This article aims to give information on the attempts to amend the Directive which are mostly unsuccessful, address the objectives and the scope of the Directive, explore the CJEU’s case law on the Directive, and examine whether the CJEU’s case law complies with the Directive’s purposes.
Individual negotiation unfair contract terms transparency requirements harmonization The Court of Justice of the European Union
93/13/EEC sayılı Avrupa Birliği Haksız Şartlar Direktifi, 5 Nisan 1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Direktif, tüketicilerin satıcı veya sağlayıcıların sunduğu ve taraflarca bireysel müzakere konusu edilmeyen sözleşme koşullarına karşı etkili bir şekilde korunması ve asgari uyumlaştırma yoluyla iç pazarın kurulmasına katkı sağlanması amacıyla öngörülmüştür. Direktif’in üye devletlerdeki uygulaması, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) ön karar prosedürüyle önüne gelen olaylarda verdiği kararlarla şekillenmektedir. Fakat, ABAD haksız şartlara ilişkin kesin kıstaslar belirlemekten kaçınmaktadır. Bunun yerine, ABAD, haksız şartlar hakkında karar verme işini iç hukuktaki düzenlemeleri dikkate almaları kaydıyla yerel mahkemelere bırakmaktadır. Ancak üye devletlerin iç hukuk düzenlemeleri birbirinden farklı olduğu için üye devletlerde haksız şart teşkil eden sözleşme hükümleri yeknesak değildir. ABAD’ın haksız şart sayılan sözleşme hükümlerinin hukuki yaptırımına yönelik yorum faaliyeti de Direktif’in yeknesak biçimde uygulanmasını engellemektedir. Çalışmamızda Direktif’in değiştirilmesine yönelik yasama önerileri, Direktif’in amacı ve uygulama alanı hakkında bilgi verildikten sonra, ABAD kararları ışığında Direktif’in uygulaması üzerinde durulmuş ve Direktif’in uygulamasının bunun öngörülmesindeki amaçlara hizmet edip etmediği değerlendirilmiştir.
Bireysel müzakere haksız şartlar saydamlık denetimi yeknesaklık ABAD
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Avrupa Birliği Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Kasım 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 23 Sayı: 2 |
Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi (AAÇD) Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.