Kur’an-ı Kerim’in başka dillere tercüme faaliyetleri matbaanın yayılmasından sonra büyük hız kazanmıştır. XVIII. yüzyıl dilbilimcilerinden olan Friedrich Rückert de bu faaliyetlere katılmış ve İslâmî literatürden birçok önemli eseri Almancaya kazandırmıştır. Tercüme ettiği eserler arasında şüphesiz ki en önemlisi Kur’an-ı Kerim idi. Rückert yapmış olduğu tercümelerde eleştiri amacı gütmeyi terk etmiştir. İslâm’ı eleştirmek, şarkiyatçıların İslâmî literatür ile ilgilenmelerindeki birincil öncelik idi. Ayrıca Rückert İslam toplumunu övücü birçok şiirler ve kıssalar kaleme almıştır. Onun göstermiş olduğu bu objektif tutum bazı kesimler tarafından eleştirilmiş olsa bile, kendisinden sonra yapılacak olan çalışmalara tesir etmiştir. Araştırmada Rückert’in Kur’an tercümesinin önceki dönem çalışmalarından nasıl etkilendiğine, daha sonraki tercümelere etkisine, yaptığı tercümenin doğruluk durumuna değinilecektir. Çalışmanın sınırı nedeniyle sadece Yasin Suresinin tercümesi harfiyen incelenecektir. Diğer kısımlara genel olarak değinilecektir. Türkiye bilim dünyasında pek tanınmayan Rückert ve çalışmaları da tanıtılmış olacaktır.
Deskriptif yöntem ile Rückert’in Kur’an tercümesinin nitelikleri incelenecektir. Daha sonra analitik yöntem ile kendisinden önce ve sonrakilerin eserleri arasındaki ilişkiler ortaya konulacaktır. Rückert’in eserleinde kendisinden önceki tercümelerde görülmeyen unsurlara rastlanmıştır. Sure başlıklarının altındaki Mekkî/Medenî’lik durum beyanı, ayetlerin numaralandırılması, ayetlerin nazım ile tercüme edilmesi, ayetleri takdim-tehir ederek sıralaması, dipnot açıklamalarında bulunması, İsrailiyyat bilgileri ile kıyaslamaları, ayetin ikinci anlamının tercümesinin verilmesi ve kısa tefsir açıklamalarında bulunması dikkat çekmektedir.
Kuran tercümelerinde hem Alman literatüründe, hem Türk literatüründe kullanılan bazı unsurların Friedrich Rückert tarafından başlatıldığı görülmüştür. Ancak Türkçe Meallerde doğrudan bir etkinin var olduğu söylenemez. Bu yöntemler doğal ihtiyaçlar sonucu bağımsız bir şekilde iki farklı coğrafyada birbirinden bağımsız bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |