According to the Turkish Constitution article number 157 and the law number 1602
article number 20/1 “High Military Administrative Court shall be the first and last
instance court for the judicial supervision of disputes arising from administrative
transactions and actions involving military personnel and relating to military service,
even if such transactions and actions have been carried out by civilian authorities. In
the disputes arising from military service obligations, the condition of being a member
of military personnel shall not be demanded”.
According to these regulations, the procedures relating to military obligations are more
comprehensive than military service. So, it is possible that some procedures relating to
military obligations can not be defined as military service. Some procedures relating
to military obligations should be under the function of ordinary administrative courts.
The function of High Military Administrative Court (HMAC) is limited to the hearing
of action of annulment and the hearing of compensation raised from military
procedures. Getting into military service (conscription) is naturally an administrative
process (transactions), not an administrative act.
According to the law number 1602, it is possible to open a file of action of annulment
or compensation against the regulatory process.
Also, it should be accepted that a legal person has right to open a file at High Military
Administrative Court against the regulatory process if these regulations are against the
interest and/or against the right of this legal person.
1982 Anayasa’sının 157 ve 1602 sayılı Kanun’un 20/1nci maddesi hükümlerine göre,
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, “askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile,
asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan
uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir. Ancak, askerlik
yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker olması şartı aranmaz”.
Buna göre, askerlik yükümlülüğü ile ilgili işlemler, askeri hizmete ilişkin olup ondan
daha geniş kapsamlıdır. Ancak, askerlik yükümlülüğüyle ilgili bazı işlemlerin askeri
hizmete ilişkin bulunmaması mümkündür. Dolayısıyla, bazı askerlik işlemlerine genel
idari yargıda bakılabilir.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde sadece askerlik işlemlerine ilişkin iptal davaları ve
bu işlemlerden doğan tam yargı davaları ile sınırlı bulunmaktadır. Çünkü askeralma
doğal olarak bir eylem değil, idari işlemdir.
Kanun’a göre, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklar yalnızca birel işlemlerden
ibaret değildir. Askerlik yükümlülüğü ile ilgili düzenleyici işlemlere karşı da iptal ve
tam yargı davası açılabilir.
Aynı şekilde, bir tüzel kişinin, askerlik yükümlülüğüne ilişkin düzenleyici bir işlemin,
menfaatini ve/veya hakkını ihlal etmesi halinde AYİM’de iptal ve/veya tam yargı davası
açabileceğini kabul etmek gerekir
Diğer ID | JA99CZ25MV |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 2 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.