Regulated under Article 123 of the Turkish Criminal Code, deterioration of peace
and order is a type of offense that aims at securing one’s right to live in a peaceful
environment, without being disturbed, in mental quiescence, serenity and peace,
which would assure a person’s right and freedom to protect and improve his/her
moral (spiritual) existence as the offense involves criminal sanction, per se. Therefore,
this offense is closely linked with daily life. From another perspective, moral side of
a person’s freedom is preserved with the regulation of this offense. “Persistence” and
“sheer deterioration of peace and order” elements, which marks intention, are of
great importance in defining the scope of the offense. Listed under the behaviors to
constitute this offense under the article, any other unlawful behavior to deteriorate
peace and order – along with persistent phone calls and making noise- is against
the principles of legality and clarity in our opinion. The structural feature of the
offense may lead into various legal problems. However, its field of practice has gained
stability following relevant Supreme Court decisions.
TCK’nun 123. Maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu,
Anayasamızın 17 ve 56/1. Maddelerinin de gereği olarak kişilerin huzurlu bir
ortamda, rahatsız edilmeden, belirli bir sükûnet, psikolojik rahatlık ve dinginlik
içinde, rahatsız edilmeden yaşamını ve faaliyetlerini sürdürme, bu şekilde manevi
varlığını korumak ve geliştirme hak ve özgürlüğünü ceza yaptırımı ile korumayı
amaçlayan, bu açıdan da gündelik yaşamla oldukça ilintili bir suç tipidir. Bir başka
bakış açısıyla bu suç ile kişi özgürlüğünün manevi yönü koruma altına alınmaktadır.
Suçta, “ısrar” unsuru ve “sırf huzur ve sükûnu bozma” şeklindeki özel kast
suçun kapsamını belirlemede büyük önem taşımaktadır. Maddede suçu oluşturacak
seçimlik hareketler arasında, telefon edilmesi, gürültü yapılmasının yanı sıra aynı
maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması şeklindeki düzenleme
kanaatimizce suçta kanunilik ve belirlilik ilkelerine aykırıdır. Suçun yapısal özelliği
gereği birçok hukuki sorun ortaya çıkabilmektedir. Ancak Yargıtay’ın kararları ile
suçun uygulama alanı belirli bir istikrara kavuşmuştur
Diğer ID | JA83VZ84YZ |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 2 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.