Anayasa Mahkemesi’nin inceleme konumuzla ilgili vermiş olduğu kararlarına
bakıldığında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazı yoluna başvurulmasının,
bireysel başvuru öncesinde tüketilmesi gereken bir yol (olağan kanun yolu) olarak
kabul edilmediğini ve bu yola gidilmesinin bireysel başvuru süresi üzerinde
herhangi bir etkisinin olmayacağının belirtildiği görülmektedir. Çalışmamızda,
Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlardan hareketle, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı’nın itirazının, bireysel başvurularda tüketilmesi gereken bir
yol olup olmadığıyla ilgili tespit ve değerlendirmelerde bulunulacaktır. Aynı
zamanda bireysel başvuru, kanun yolları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın
itiraz yetkisi kavramları üzerinde de konumuzun sınırlarını aşmamak kaydıyla
açıklamalarda bulunulacak, yeri geldikçe Alman doktrininden ve yargı kararlarından
da istifade edilecektir.
When the decisions given by Constitutional Court about our subject examined,
it can be seen that “Objection of the Chief Prosecutor of the Court of Cassation”
can not be considered as a remedy needs to be used before individual
application (ordinary legal remedy) and it is stated that, usage of this remedy
doesn’t have any effect on time for individual application. In our study, observations
and evaluations will be made related to whether “Objection of the
Chief Prosecutor of the Court of Cassation” should be considered as a remedy
to be used at individual applications or not, with reference to decisions given
by Constitutional Court. Also the terms, “individual application”, “legal remedies”,
“the Power of Objection of the Chief Public Prosecutor of the Court
of Cassation” will be explained limitedly by our subject and will be referred to
German doctrine and court decisions when appropriate.
Diğer ID | JA83JC27KB |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 2 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.