Sanayileşmenin büyümesi ve gelişmesi ile kırsal alanlardan kentlere yapılan göçler, kentlerin hızla
büyümesine ve işçi kentlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İşçi kentlerinin beton yığınları
arasında yaşamaya mahkûm kalmaları, kent içinde rahat ve güvenle kullanabilecekleri taşıt
trafiğinden kısmen ya da tamamen arındırılmış mekanlara gereksinim olmuştur. Yaşanabilir kentler
oluşturabilmek için kamusallık, güvenlilik, canlılık, rahatlık, katılabilirlik gibi önemli sosyal ve
ekonomik ölçütlerin mekânda sağlanması amaçlanmalıdır. Bu yüzden konutsal yerleşim
alanlarında ve alışveriş alanlarında yer aldığı kent merkezlerinde yayalaştırma alanları
oluşturulmaya başlanmış, Avrupa’da 1940’lı, Kuzey Amerika’da 1960 yıllarında uygulamaya
geçilmiş ülkemizde ilk örneği 1978 yılında Ankara’da uygulanmıştır. Hollanda ve Batı Almanya’nın
öncülüğünü yaptığı bu uygulamalardan sonra Fransa, ABD, İngiltere, İsviçre, Avusturya, İtalya
gibi gelişmiş ülkelerde bunu uygulamıştır. Bu uygulamaların amacı tarihsel kent karakterlerinin
korunması, gün boyu motorlu taşıt trafiğiyle geceleri terk edilen mekanların yaşatılmak istenmesi
amaçlanmıştır. Yayalaştırmayı Cambridge sözlüğü her ne kadar “bir yeri, araçların giremediği yer
haline dönüştürmek” olarak tanımlasa da, bir bölge sadece yalnızlaştırılarak yayalaştırılamaz.
Mutlak yayalaştırma gerçek dünyada mümkün olmamakla beraber kamu taşımacılığı, yaya
altyapısının, motorsuz (örn. bisiklet) altyapının yeterli ve etkili gelişimi oluşturulması ile
eşleştirilmiştir. Bu makalede yayalaştırmanın yalnızlaştırma olmadığını, kentlerde oluşturulan
yayalaştırma alanlarının zorunluluk halinde motorlu araçların da girebileceği (ambulans, polis,
itfaiye vb.) kentsel sisteme uygun alanlar olması, oluşturulan bu alanların da kentsel ve tarihsel
dokunun korunması amaçlanmalı, sosyalleşmenin kültürel etkisini görmek, yayalaştırmanın
zorunluluk değil, gerekli olduğu vurgulanmak istenmiştir.
Yayalaştırma Yayalaştırma tasarım ilkeleri Yayalaştırmanın avantajları yayalaştırma çeşitleri
While the industries grow and develop, people are starting to move from rural to city. Due to this, cities also
grew significantly and caused the developments of labor cities. When this happened, laborers started living
in a concrete pile, and started to ask for a relaxing and a safe environment in the city but away from the traffic jam. In order to be able to create a liveable environment, firstly some social and economic conditions
must be provided, such as; safety, comfort, publicity and heritability. That is why, pedestrianization has been
started in the residential areas and downtowns. The first samples can be seen in Europe during 1940s, North
America during 1960s and we can see the first tries of this system in our country in 1978 in Ankara. With
Holland's and West Germany’s lead, other developed countries like France, USA, England, Switzerland,
Australia, and Italy started using this system in their streets. The only reason to this system is to protect the
historical city shapes, after a day long engine traffic, and even the businesses are closed, people will still be
able to have a place to walk at night in peace. Eventhough cambridge dictionary is define pedestrianization
as “turning the place to somewhere that cars cannot enter”, places cannot be pedestrianization by purifying
it. Although complete pedestrianization is not possible in the real world, public transportation is crossed
with adequate and effective growth of pedestrian infrastructure and non-engine infrastructure.
Pedestrianization Pedestrianization design principles Implementation of pedestrianization types of pedestrianization
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 16 Sayı: 61 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)