Vergi adaleti, üzerinde en çok tartışılan kavramlardan biridir. Vergi adaletinin temel amacı, vergi yükünün bireyler arasında eşit bir şekilde dağıtılmasını sağlamaktır. Bu bağlamda mali güç yaklaşımından yararlanılmaktadır. Vergi adaletinin bir takım araçları da bulunmaktadır. Bunlar; en az geçim indirimi, artan oranlı tarifeler, ayırma ilkesi, muafiyetler ve istisnalardır. Türkiye’de mali güç yaklaşımı vergilemede adaletin ve eşitliğin en temel göstergesidir. Nitekim Anayasanın 73. maddesi de mali güç yaklaşımını benimsemiştir. Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye’de mali güç anlayışı doğrultusunda vergilemede adaletin ne derece sağlandığını tespit etmektir. Bu bağlamda vergi gelirlerine ilişkin veriler göz önünde bulundurularak Türkiye’nin dolaylı-dolaysız vergileme tercihine, gelir, servet ve tüketim vergilerinin gelişimine, çıkartılan vergi aflarına, uzlaşma sonuçlarına ve kayıt dışı ekonominin boyutuna değinilmiştir. Türkiye’de her ne kadar Anayasanın adalet ölçüsü mali güç olsa da, 2006-2016 yılları arasında vergi yapısı incelendiğinde vergilemede adaleti sağlamada mali güç yaklaşımının dikkate alınmadığı görülmektedir. Bu bağlamda Türk vergi yapısının vergi adaletini sağlayamadığı söylenebilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mayıs 2018 |
Gönderilme Tarihi | 15 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 66 |