İklim değişikliğinin kıyı ve deniz ekosistemlerindeki abiyotik faktörleri etkilediği bilinmektedir. Çözünebilir tuzları optimum seviyelerin üzerine çıkaran iklim değişikliğiyle ilişkili faktörlerin neden olduğu tuzluluktaki artış, suda yaşayan hayvanların dokularını ve organlarını etkileyebilen akut strese yol açar. Kronik stres koşullarında, organizmalar stres faktörlerine karşı tamamen duyarsız hale gelir veya organizmalar tolerans geliştirebilir, bu da değişmiş büyüme ve üreme oranlarıyla sonuçlanabilir. Balıklar, hücresel düzeyde ozmotik strese ve reaktif oksijen türlerinin (ROS) üretimiyle indüklenen moleküler ve biyokimyasal değişikliklere neden olabilen tuz dalgalanmalarını izlemek için biyoindikatör olarak incelenebilir. Ek olarak, enzimatik aktiviteler özellikle mitokondriyal işlevlerde etkilenir. Tuzluluğun artması, embriyonik ve larval gelişimi destekleyerek ve bazı hastalıkları önleyerek bazı tatlı su balık türlerinde olumlu bir tablo sunmasına rağmen, daha düşük uyum yeteneğine sahip türler aşırı tuzluluktan olumsuz etkilenebilir. Tuzluluk stresinin etkilerini incelerken, hızlı ve ölçülebilir göstergeleri nedeniyle akut fazındaki enerji metabolizmasının analizi yaygın olarak tercih edilen bir yaklaşımdır. Tuzluluğun artmasıyla hücresel ve hormonal düzeylerde (örn. kortizol, prolaktin), üreme, büyüme ve gelişim süreçlerinde farklılıklar meydana gelir. Tolerans ve adaptasyon yetenekleri, örihalin veya stenohalin balık türlerine bağlı olarak değişir. Bu alanda daha ayrıntılı sonuçlar elde etmek için omik teknikleri, metabolik profilleme ve görüntüleme teknikleri gibi gelişmiş analitik yöntemlere ihtiyaç vardır.
Climate change is known to affect abiotic factors in coastal and marine ecosystems. The increase in salinity, caused by climate change-related factors that raise soluble salts above optimal levels, leads to acute stress. This condition can affect the tissues and organs of aquatic animals. In chronic stress conditions, organisms become entirely insensitive to stress factors or organisms may either develop tolerance, resulting in altered growth and reproduction rates. Fish can be examined as bioindicators to monitor salt fluctuations, which may cause osmotic stress at the cellular level, and molecular and biochemical changes that are induced via the production of reactive oxygen species (ROS). In addition, enzymatic activities are particularly affected in mitochondrial functions. Although increasing salinity presents a positive picture in some freshwater fish species by supporting embryonic and larval development and preventing some diseases, species with lower adaptability may be adversely affected by excessive salinity. When examining the effects of salinity stress, analysis of energy metabolism during its acute phase is a common preferred approach due to its rapid and measurable indicators. With the increase in salinity, differences occur at the cellular and hormonal levels (e.g., cortisol, prolactin), reproduction, growth, and development processes. Tolerance and adaptation abilities vary depending on whether they are euryhaline or stenohaline fish species. Advanced analytical methods such as omics techniques, metabolic profiling, and imaging techniques are needed to obtain more detailed results in this field.
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Hidrobiyoloji, Ekoloji (Diğer) |
| Bölüm | Derleme Makaleler |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 24 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 25 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 15 Mart 2025 |
| Kabul Tarihi | 10 Haziran 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 21 Sayı: 4 |